Yanlış İnsanları Hayatımıza Neden ve Nasıl Çekeriz?

Yanlış İnsanları Hayatımıza Neden ve Nasıl Çekeriz?

Kendimize Bakış Açımız Nasıl

İnsan bir ilişkiler ağının tam ortasındadır. Hepimiz hayatımızda pozitif, sıcak, anlaşılması ve anlaşması kolay uzun soluklu dostluklar, arkadaşlıklar, paylaşımlar, sevgiler bulunsun isteriz. Peki hayatımız adına planımız böyleyken, ne oluyor da planladığımızın tersi ilişkileri hayatımıza çekiyoruz?

Hayatımıza neden yanlış insanları çekeriz?
Belki bir çoğunuza ters gelebilir, fakat gerçek şudur ki biz istediğimiz doğru insan olamadığımız için, yanlış insanları hayatımıza çekeriz. Muhtemelen istediğin gibi, birine dönüştüğünde hayatına da kendi tanımınızla doğru insanlar gelmeye başlayacaktır.

Kime Göre, Neye Göre Doğru İnsan?

Aslına bakarsınız bu tanım çok kulağa hoş gelmiyor. Neye göre,kime göre doğru? Bu kişiden kişiye toplumdan topluma değişen bir kavramdır ”Doğru ve Yanlış”…
Fakat doğru yanlış değil de; Kendi ile barışık ve kendine düşman insan desek sanırım daha doğru olur. Çevremizdeki sosyalleştiğimiz insanları biz kendimiz seçeriz. Eğer ben kendi içimde kendimle barışık bir insan isem, elbette benim çevremde de benim frekansımda, benim enerjimde insanları çekeceğimdir.

Kişisel Gelişim Önerileri Yaşamdaki Hatalar

Hayatımıza Giren İnsanlar Bizim Aynamız
Neden bazen yada genellikle yanlış insanları hayatımıza çekiyoruz? derken, hayatımıza giren kişileri, iki kategoriye ayırırız. Birincisi zorunlu olarak hayatımızda olanlar, seçme şansımız olmayanlar. Bunlar ailemiz ve bir kısmından hoşlanmasak da kan bağıyla bağlı olduğumuz kişilerdir. Kan bağı ile sevgi doğru orantılı değildir. Kan bağımız olan herkesi sevemeyebiliriz. Birinci kategoride birde iş hayatında zorunlu olarak beraber çalıştığımız kişiler vardır. İkinci kategoride ise, benim seçtiğim insanlar vardır. Bunlar dostlarım, arkadaşlarım, eşim… vs kişilerdir.
Benim seçtiğim insanlar ile, beni bir araya getiren muhakkak ortak bir payda olacaktır. Eğer benim kendim tercih edip hayatıma aldığım insanlar arasında; benim dedikodumu yapan, bana kazık atan, benim kuyumu kazan, aldatan insanlar varsa, o zaman benim dönüp kendime bakmam lazım. Çünkü bu insanlar benim ”aynam” dır. Yani şikayet ettiklerinle alakalı, muhakkak sana, sende olan bir şeyi göstermeye çalışıyorlardır.

Hiç kimse Bize Kendimizden Fazla Ne Düşman, Olabilir Ne Dost
İşin sırrı belki de bu nokta; Hiç kimse bizi bizden daha fazla sevemeyeceği gibi, hiç kimse de bize bizden daha düşman olamaz. Her insanın en büyük dostu da, düşmanı da kendisidir. Peki siz kendinize Dost musunuz Düşman mı? Kendinizi seviyor musunuz?

Neye bakacağız, işte şu soruların cevabına; Kendinize iyi bakıyor muyum? fiziksel ve ruhen iyi davranıyor muyum? Duygusal olarak devamlı olumsuzluklara mı odaklanıyorsunuz? karamsar mı düşünüyorsunuz? Her şeyden endişeleniyor musunuz? Kızgınlığımızı, öfkemizi içimize atıyor muyuz? Kıskançlık yapıyor muyuz? Bütün bunlara cevabımız olumsuz ise, aslında bize duygusal ve fiziksel kendimize düşmanlığımızı gösterir. Zihinsel olarak düşmanlık, inançlarımızı sorguluyor muyuz? düşüncelerimiz bize mi ait başkalarına mı ait? başkalarının düşünceleri ile mi hayatımızı şekillendiriyoruz? Ruhsal olarak ne kadar bütünün bir parçası olduğunun farkındayız? manevi olarak ne kadar kendimizi besliyoruz? ne kadar bencilce davranıyoruz? Bu soruların çoğu olumsuz ise, kendimizle dostluğumuz ciddi bir sarsıntı yaşıyor demektir.

Kişisel Gelişimde Benci Olabilmek

Yapmanız gereken, ”BENCİ” olmayı başarmaktır. Bencil demiyorum. ”BENCİ” diyorum. Yani kendinizin tarafında olmayı başarmanız ve kendi içinizle barışmanız gerekir. Benci olan insan asla bencil de olamaz, çünkü ”Benci olmak” değerlilikle alakalıdır. Benim ne kadar çok şeyim varsa, benim o kadar başkalarına verecek şeyim var anlamına gelir.

Kainatta Her Şey Dengede Olacağı Dengini Arar

Yüce Yaratıcının, yarattığı her şeyde bir denge vardır. Her şey dengede olacağı şekilde dengini arar. Bu tüm bilimlerde böyle olduğu gibi insanda da aynıdır. Kişi dengeye geleceği dengini arar. Kainatta bir uyum vardır. İnsan ancak şaşırırsa uyumda bozulur. Eğer bir arkadaşım yada eşim bana hoşlanmadığım bir tavır sergilediyse, dönüp hemen kendime bakmalıyım ”Ben bu rahatsız olduğum tavrı başka birine yapıyor muyum?”, en önemlisi Ben bu tavrı kendime yapıyor muyum?, yada ”ben şuan bunu neden yaşıyorum?” ” Öğrenmem gereken ne?” diye kendine sormalı?
Hoşnut olmayan tavrı kendiniz terk ettiğinizde, iletişim halinde olduğunuz, hayatınıza bile isteye aldığınız kişide, ya sizinle dengeye gelmek için değişmek zorunda kalacak, yada hiç kimse zarar görmeden birbirinizden uzaklaşmak zorunda kalacaksınız.

Kişisel Gelişim Hataları

Sonuç olarak; kendimize göstermediğimiz muameleyi başkasından bekliyorsanız ve o kişi size beklediğinizi vermiyorsa, bu kişi sizin için yanlış kişi oluyor. Eğer kendinizin farkına varıp siz kendinizi değiştirmezseniz, doğru insan hiçbir zaman sizi yada siz kendinizce doğru insanı bulamayacaksınız. Ancak denginizi bulacaksınız.

Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir