Küreselleşme Tesettür Giyimi Kötüye Götürüyor

Küreselleşme Tesettür Giyimi Kötüye Götürüyor

Küreselleşme Tesettür Giyimi Kötüye Götürüyor

İlk yazıya başlamak her zaman zordur. 5 yıl süresince moda üzerine yüzlerce haber, röportaj, sektör ve trend analizi yaptım ancak yeni bir mecrada yeni bir başlangıç için konu bulmak, araştırma yapmak, zihin süzgecinden geçenleri yazıya aktarmak, açık konuşmak gerekirse, epey zorladı beni. Onlarca konu geçti aklımdan, şu mu olsa, bunu mu yazsam diye. Nihayetinde yepyeni bir yazı yazmak yerine çevremdekilere de her fırsatta bahsettiğim muhafazakâr giyim sektörünün içinde bulunduğu çıkmazı anlatmak istedim sizlere.

Küreselleşme Tesettür Giyimi Kötüye Götürüyor

Tesettür Giyim Osmanlı’dan Bu Yana Tartışma Konusu

Muhafazakâr giyim sektörünün şu an içinde bulunduğu durumu Osmanlı döneminde yaşanan tartışmalara benzetiyorum ben. Bu arada hemen açıklayayım; tesettür giyim tabiri yerine muhafazakâr giyim deyimini kullanmamın sebebi bahsedeceğimiz giysilerin İslami kaidelere tam uymaması ancak belli bir ölçü gözetilerek hazırlanmasından kaynaklanıyor.

Uzun yıllardır gözlemlediğim bu sektör; tesettür giyimden uzaklaşarak her geçen gün daha kötüye gidiyor. Bunu yalnızca ben değil, siz de fark ediyorsunuzdur zaten. Ancak üzülerek söylüyorum ki, Türkiye bu konuda en iyi durumda olan ülkelerden biri. Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (Özellikle Dubai), Mısır gibi birçok Müslüman ülkede durum çok daha vahim. Sosyal medyada bu ülkelerden kendini moda tasarımcısı olarak tanıtan fenomenlerin giysilerine baktığımda içim acıyor. Belki onlarca kez söyledim, klişe gelecek ama neredeyse hepsinin saçları boyalı ve başörtülerinin önlerinden görünüyor. Mutlaka kıyafetlerine uygun oje sürüyorlar. Skinny pantolonların üzerine uzun tunikler giymeye bile lüzum görmüyorlar. Gömleklerinin kol boylarını, pantolonlarının paça boylarını söylememe gerek bile yok, tahmin edersiniz. Ve bu bahsettiğim rol modellerin milyonu aşkın, onlara hayranlık besleyen takipçileri var.

Osmanlı'da Kadın Gazeteleri

Bu durum biraz küreselleşmenin biraz da uzun yıllar muhafazakâr değerlere uygun ve şık üretim yapılmamasından kaynaklanıyor. Yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da Müslüman kadınlar hep görmezden gelindi. İşte bu yüzden Osmanlı’da İkinci Meşrutiyet dönemindeki moda münakaşaları bence bugün Türkiye’deki tartışmaların ilk kıvılcımları. Keşke fırsatınız olsa da azıcık Osmanlıca bilen biriyle o eserleri inceleyebilseniz. O dönemde yayınlanan Hanımlara Mahsus Gazete, Mehasin ve Kadınlar Dünyası gibi birçok yayın organı dönemi analiz etme açısından muazzam kaynaklar. Hepsinde dikkat çeken tek bir ortak nokta var. Kadınlar o zaman içinde bulundukları kıyafetlerden hoşnut değiller. Daha batılı, şık ve rahat kıyafetler arzu ediyor ancak bu kıyafetler üretilirken milli modadan da taviz verilmemesi gerektiği kanaatini taşıyorlar. Aralarında ilk olan Kadınlara Mahsus Gazete’de özellikle erkek yazarlar, çarşafın asli görevini yitirdiğinden bahsediyorlar. 1908’de yayın hayatına başlayan Mehasin’de kıyafetler üzerindeki İslami tartışmalar yerini estetik kaygılara bırakıyor. Batılı kıyafetler ise neredeyse hiç eleştirilmiyor. Yazarlarının tümü kadınlardan oluşan Kadınlar Dünyası’nda ise tıpkı Hanımlara Mahsus Gazete’de olduğu gibi acilen milli bir moda oluşturulması gerektiği üzerinde duruluyor. Milli moda, şıklık, sadelik ve tesettüre uygunluk üzerine yüzlerce makale yazılıyor belki ama tartışmaların hepsi sarı sayfalar üzerinde kalıyor ne yazık ki! Milli bir moda üretilemiyor. Tıpkı bugün de üretilemediği gibi.

Küreselleşme Tesettür Giyimi Kötüye Götürüyor

3-4 yıl öncesine baktığınızda muhafazakâr giyim sektöründeki üretimler, tasarım bile denilemeyecek ölçüdeydi. Evet, şimdi daha şık, rafine ve minimal tasarımlar ortaya konuyor. Bir firmada, mağazada ya da butikte bulamasanız, diğerinde zevkinize uygun parçalar bulabiliyorsunuz. Ancak bunların İslami değerlerle ne ölçüde bağdaştığı tartışılır. Sosyal medyada da gözlemlediğim kadarıyla bir kıyafet ne kadar batılı izler taşıyorsa o kadar beğeni alıyor. Ne kadar İslami değerlerden uzaksa o kadar hayranlık uyandırıyor. Tarz bulunuyor.

Küreselleşme Tesettür Giyimi Kötüye Götürüyor

Gençler farkında olmadan bu küresel modanın etkisi altına giriyor. Sanal dünya gerçek dünyaya dönüşüyor. Muhafazakâr giyim sektörü tüm dünyada köklü bir değişim sürecine çoktan girdi. Geçmişte yaşanan bastırılmışlıklar, özgüven eksiklikleri, sosyal hayata yeterince dâhil olamama ve kendini ifade edememe bugün paradoksal bir tesettür anlayışıyla gün yüzüne çıkıyor. Gelir düzeyinin artması, üniversitelerde ve iş hayatında başörtüsü sorunun ortadan kalkmasıyla kadınlar sosyal hayata adapte olmaya çalışırken bir takım değerlerden farkında olarak ya da olmayarak taviz veriyor.

Bu konuda kişisel olarak üzerimize düşen belki ilmihal bilgilerimizi tazelemek, tesettürle ilgili Ayet ve Hadis-i Şerif’leri bir kez daha gözden geçirmek. Sektör bazında yapılması gereken ise büyük ölçüde üretim yapan firmaların tesettüre uygun ancak dünya modasından bağımsız olmayan bir ‘milli moda’ üretmeleri olacaktır. Stilleriyle takipçilerine rol model olan tasarımcıların ve moda danışmanlarının paylaştığı fotoğraflarda örtünme kurallarına dikkat etmeleri de çok önem arz ediyor. Belki de hepsinden önemlisi, sektörde yer alan tasarımcıları ve firmaları bir araya getirecek nitelikli bir dernek çatısı altında Milli Moda’nın yeniden tartışılmaya başlanması olacaktır. Biraz kafa yorarsak sonuç hiç de 20. yüzyıldakine benzemeyebilir…

Zamansız, sade ve her daim özgün..
www.esrakeskindemir.com

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir