Kurban Bayramına Özel Sağlıklı Beslenme Tavsiyeleri

Kurban Bayramına Özel Sağlıklı Beslenme Tavsiyeleri

Kurban Bayramına Özel Beslenme Tavsiyeleri

Aile bağlarını güçlendiren, bir arada olmaya teşvik eden mutlu bir beklentidir bayram. Her ne kadar beslenmede yapılacak hatalarla çoğu zaman sağlığı tehdit edecek boyutlara getiren bir süreç olsa da bir başkadır bayram keyfi. Misafir ağırlama, ziyaret telaşı derken atlanan öğünler, buna ilave artan atıştırma istekleri, bayrama özgü tatlılar, çikolata, şekerler ve söz konusu bayram Kurban Bayramı olunca et tüketiminde aşırıya kaçılmasıyla bazen gerçekten ciddi boyutta sorunlar çıkmaktadır karşımıza.

Sağlığımızın etkilenmemesi ve huzurlu bir bayram geçirebilmek için kurban etinin nasıl, ne miktarda tüketileceğini, hazırlama, pişirme, saklama yöntemlerinin nasıl uygulanabileceğini bilmek çok büyük önem taşımaktadır.

Tüketilecek et miktarına dikkat edilmeli!
Biyolojik değeri yüksek, iyi kalite protein kaynağı olan etler, ayrıca A ve özellikle B grubu vitaminleri ile demir, çinko, fosfor ve magnezyum mineralleri bakımından da zengindirler. Ancak; bununla birlikte kırmızı etin içerdiği yüksek miktardaki doymuş yağ kan yağlanmasına, kan kolesterol seviyesin artmasına, koroner kalp rahatsızlıklarına davetiye çıkartmaktadır. Bu nedenlerle kırmızı et tüketimi önem kazanmakta ve sınırlanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Ne kadar tüketilmeli?
Normal şartlarda, yetişkin bir birey için günlük et gereksinimi bireyden bireye değişmekle birlikte; 90-120 gram arasında olmakta ve bu miktar da; 3-4 köfte büyüklüğünde ete karşılık gelmektedir. Önemli olan bu miktarların üzerine çıkmamaktır.

Etin pişirme yöntemleri neden önemli?
Etin lezzetini, kıvamını, kokusunu, kalitesini, biyo yararlılığını ete uygulanan pişirme yöntemleri etkilediği için oldukça önemlidir.

  • Etin sağlık açısından en doğru pişirilme yöntemleri; haşlama, fırın veya ızgara şeklinde tercih edilmesidir.
  • Etin pişerken ateşle direkt temas etmemesi gerekmektedir. Etin ateşe yakın olması hem kanserojen öğelerin oluşumuna neden olur, hem de; B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar.
  • Etin hem içinin hem dışının iyi pişmiş olması da çok önemlidir. Etlerin çiğ veya az pişmiş olması, yeme kalitesini düşüreceği gibi; besin zehirlenmelerine de yol açabilir.
  • Etlerin çok yüksek ısıda pişirilmesi etin sadece dış yüzeyinin pişmesine ve etin hızla katılaşmasına neden olacağı için iç kısım çiğ kalabilmektedir. Bunun için etler çok yüksek ısıda pişirilmemelidir.
  • Etleri pişirirken ekstra yağ eklenmemelidir. Çünkü etlerin dokuları arasında yer alan doku içi yağlar ısının etkisi ile erir ve yemeğe karışır.

Et Tüketimi Ne Zaman Olmalıdır?
Yeni kesilmiş hayvanın eti ölüm katılığı adı verilen rigormortis nedeniyle oldukça sert olmakta ve kesimi takiben tüketildiğinde pişirme sırasında zorluk yaşatmaktadır. Bunun yanında; tüketim sonrasında da kişilerde sindirim zorluğuna yol açar. Etlerin buzdolabında en az 24 saat bekletildikten ve uygun pişirme yöntemi uygulandıktan sonra tüketilmesi, sağlık açısından çok daha doğrudur. Özellikle de mide ve barsak sorunu olan bireyler buna dikkat etmelidirler.

Eti saklamak için nelere dikkat etmeli?
Et ve et ürünleri protein açısından zengin oldukları için sıcaklığa karşı oldukça duyarlıdırlar ve çabuk bozulurlar. Bu nedenle etleri buzdolabında buzdolabı poşetlerinde veya yağlı kağıda küçük parçalar halinde sararak, maksimum 2-3 gün, buzlukta -2 derecede 7 gün, derin dondurucuda -32 derece dondurulduğunda maksimum 3 ay saklamalıyız.

Et, tüketileceği zaman nasıl çözdürülmeli?
Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer üzerinde çözdürme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler, sağlık açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirebilmektedir. Bunun için de tüketmek istediğimiz dondurulmuş eti akan soğuk su altında, mikrodalga fırında veya buzdolabının alt bölmesinde çözdürmemiz gerekmektedir. Besin zehirlenmelerine neden olmaması açısından çözdürülen etin yeniden dondurulmaması gerekmektedir.

Et Hazırlanırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Etin hazırlanma aşaması da oldukça dikkat isteyen bir süreçtir. Etlerin görünür yağlarından temizlenmesi önemlidir. Ayrıca hazırlama sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli husus; besin zehirlenmesi ihtimaline karşı et ve diğer besinlerin ayrı tezgahlarda ayrı bıçaklar tarafından işlem görmesinin sağlanmasıdır. Çiğ etten damlayan su kesinlikle hiçbir besinle temas etmemelidir.

Et Hangi Besinlerle Birlikte Tüketilmeli?
C vitamini, ette bulunan demirin vücut tarafından emilimini arttıracağından yani vücudun demiri daha iyi bir şekilde kullanımını sağlayacağından; et ile birlikte alınmalıdır. Böylelikle hem demirin emilimi artacak, hem de gerekli posa ve vitamin-mineral dengesi de sağlanacaktır. Bunun için etle beraber C vitamininden zengin sebzelere, salatalara, meyvelere sofranızda yer vermek yeterli olacaktır.

En başta karbonhidrat olmak üzere; B1, B2, B6 vitaminleri, magnezyum, çinko, potasyum gibi önemli minerallerin kaynağı olması bakımından ekmek, bulgur pilav, kepekli makarna, vb. tahıl grubu bayramda da sofralardaki değişilmez yerini almalıdır.

Süt ve süt ürünleri de protein, kalsiyum, fosfor, B2 ve B12 vitamini olmak üzere birçok besin öğesinden zengin olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Et yemekleriyle beraber yoğurt, cacık veya ayran iyi bir seçim olacaktır.

Tatlılarda Tercih Çok Önemli!
Bayramlarda tüketilen tatlının miktarına dikkat edilmelidir. Et tüketimiyle beraber değişen beslenme örüntüsünde ağır şerbetli tatlıların yer alması sindirimi zorlaştıracağı için tatlı cinsi olarak ağır şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Muhallebi, sütlaç, kazandibi, puding, ayva tatlısı, kabak tatlısı, elma tatlısı gibi tatlar değişik sunumlarla hem sofranızı renklendirir, hem de midenizi dinlendirir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir