Kendini Tanı, Az Ye, Bol Su İç…

Kendini Tanı, Az Ye, Bol Su İç…

Sağlıklı kalmak zor değil. Yapmanız gerekenler stresten uzaklaşıp, dengeli beslenmek bir de mevsime uygun giyinmek. Bol egzersiz, az tuz ve kaliteli uykudan da taviz vermeyin.

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve düzenli sağlık kontrolleri… Tüm bunlar sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazları. Ancak yaz kış, dört mevsim sağlıklı geçirmek için pek çok önemli noktaya dikkat etmek gerekiyor. İşte bütün yılı sağlıklı geçirmek için birkaç tüyo:

Ruhunuzu rahatlatın: Eğer ruhumuz sıkıntıdaysa bedenimiz ve sosyal hayatımız da sıkıntıya girer. Ruh sağlığımızı dün, bugün ve yarın ile ilgili kaygılarla olumsuz etkilememeye özen göstermemiz gerekir. Düzeltemeyeceğimiz durumları kafamıza taktığımızda moralimiz ve beden sağlığımız bozulabilir. Tecrübelerimizi unutmadan isteklerimizi, yeteneklerimizi, elimizdekileri doğru değerlendirmemiz gerekir. Elimizden geleni yaptıktan sonra gerisini izleyip her türlü duruma uyum sağlamamız faydalı olacaktır.

Bedeninizi tanıyın: “Kaç kilosunuz? Boyunuz kaç santim? Cilt renginiz ne? İdrar-dışkı özellikleriniz nasıl?” Tüm bu soruların cevabını mutlaka öğrenin. Yani bedeninizin farkına varın, vücudunuzu iyi tanıyın. Ortaya çıkacak değişiklikleri erken fark ederseniz, hastalık ne olursa olsun, tıp ve doktorlar sizlere daha faydalı olacaktır.

Yemeklerin de azı karar, çoğu zarar: Beden, tıpkı bir otomobil gibi bütün olarak çalışır. Eğer lastiklerden birinde bozulma olursa otomobilin çeşitli parçaları arka arkaya bozulacaktır. Günlük beden aktivitelerinin en önemlilerinden biri yemek yemektir. “Yemek için yaşamak ya da yaşamak için yemek” hangisini seçeceğimize karar vermek önemlidir. Aslında küçüktu bir ayarlamayla her ikisi de mümkün olabilir. Yemekten keyif aldığınız gıdaları az az yerseniz ve beraberinde mecburi ihtiyaçları da karşılarsanız doğru yoldasınız demektir. Örneğin hamurlu gıdaları seviyorsanız ara ara tadımlık olarak yerken, yanında salataları eksik etmezseniz uygun bir beslenme davranışı sergilemiş olursunuz. Bir de doktorlarınız hastalıklarınız nedeniyle mecburen sakınmanızı önerdikleri gıdalar var ki, bu tavsiyelere uyduğunuz kadar sağlıklı kalacağınızı unutmayın.

Tuzlukları masadan kaldırın: Başta damar sertliği olmak üzere pek çok hastalığın zemininde gereksiz ve fazla tuz tüketimi yatmaktadır. Zaten yüksek gerilimin bitmediği hayatımızda hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarına giden basamakları hızla tırmandırtan tuzdan sakınmak önemlidir. Yemeklerin lezzetini saklayan tuzu bıraktığınızda gerçek tatların farkına varacağınızı bilmeniz gerekir.

Her şemsiye bir reçeteden faydalı: Değişen dış ortam bizim de değişmemizi gerektirir. Bir Alman atasözüne göre “Kötü hava yoktur, kötü kıyafet vardır”. Bu nedenle hava durumunu yakından takip etmek gerekir. Kışın iyi giyinmek adına terletecek kıyafetler seçilmemelidir. Bir şemsiye, bir reçete dolusu ilaçtan daha faydalı olabilir. Mevsim sebze ve meyvelerini mutlaka yeterince tüketmek de sağlığınızı koruyacaktır.

Bol su için: Günde en az 8-10 bardak su için. Pilav ayarı gibi, bedene az su girerse ayarı ayrı, çok su girerse ayarı ayrı olur. Gerektiği kadar su içmek, bedenin yeterince iyi çalışmasına ortam hazırlar.

Hareket edin: “Harekette bereket vardır”, “İşleyen demir ışıldar” gibi atasözlerini doğrularcasına beden hareket etmek üzere planlanmış bir yapıdır. Fiziksel aktivitelerimize dikkat etmek ve gün içinde hareketli olmak sağlığın olmazsa olmazlarındandır.

Uyku, şifalı bir ilaçtır: Yeterince ve kaliteli uyumaya çalışın. Aynı pilin şarj edilmesi gibi, beden gece kendini yeniler.

Doktora gitmekten korkmayın: “Bak doktor amca iğne yapar” diye büyütülen bir toplumun fertleri olarak bu korkunuzu yenin. Şikâyetleriniz daha da ağırlaşmadan doktorlara başvurursanız en az tetkik, en az tedavi ve en az zamanla size sıkıntı veren hastalıkların üstesinden gelebilirsiniz.

*Uzm. Dr. / Memorial Hastanesi Dahiliye Bölümü
Kaynak: Zaman

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir