İlişkilerde İstediğimiz Sevgiye Nasıl Ulaşırız?

İlişkilerde İstediğimiz Sevgiye Nasıl Ulaşırız?

Hayatımıza Neden Yanlış İlişkileri Çekeriz

Bir çok kadın bir ilişkiye ihtiyaç duyuyor. Hayatında bir erkek yoksa, kendini eksik hissediyor. Bu olumsuz temel inanca sahip bir kadın, kendine kalabilme, kendi seçimlerini yapabilme, kim olduğuna dair sahip olduğu fikri dışa vurma ve yalnız başına kendini bütün hissedebilme yetilerinin farkında değildir.

Doğru olduklarına inanılan, sıkıca sarıldıkları bu yanlış inançlar, yanlış seçimler yapmanıza ve kendinizde taşıdığınız değerden ödün vermenize neden olur.

Bu durumdan çıkışın anahtarı; çocukluğumuzdan beri eksik bırakılmış ve hayatımızdaki adam tarafından çılgınca sevilme ihtiyacımızın sorumluluğunu alıp, koşulsuz olarak kendimizi sevmeyi, kabullenmeyi ve kendi ihtiyaçlarımızı karşılamayı öğrenmeliyiz. Bir başkasından annemizden, eşimizden, çocuklarımızdan bizim için bir şeyler yapmasını beklemekten vazgeçmeliyiz. Böylece acı veren ilişkileri tekrar tekrar yaşamaktan kurtulmuş oluruz.

Hayatımıza Neden Yanlış İlişkileri Çekeriz

Yakın İlişkimizi Neler Belirler?

Yeni bir ilişkiye başlarken, bize çekici gelen şeyler, aslında yakındığımız şeylerdir. Fakat bağımlılıklarımızdan dolayı bunu sevgi diye adlandırırız. Nasıl mı?

Biz böyle sağlıksız düşünce biçimine sahipken, yakınmalarımızın farkına varmayız. Çünkü bu yakınmalar bilinçaltımızda yatıyor. Elbette “Tencere yuvarlanıp kapağını bulur” düşüncesi iş başında olduğu için, tıpkı mıknatısın metal eşyaları çektiği gibi, bilinç altında yaşananlarda kendilerine benzeyenlere çekilirler.

Sevgi kavramında yoksulluk bilinci içindeyken, tamamen bilinçsizce davranırız. Kendi bütünlüğümüzü içimizde değil dışımızda ararız. Bu nedenle hayatımıza gerçek sevgi ve dayanışmayı veremeyen ve bize, düzelmesini umduğumuz yanlışların düzelmediğini gösteren yeni insanlar ve yeni olaylarla dolu, yeni koşulları hayatımıza doğru çekeriz.

Hayatımıza Neden Yanlış İlişkileri Çekeriz

Bu Sefer Farklı Olur mu?

Diyelim ki; “Bu sefer farklı olacak” ümidiyle, yeni ilişkiye başladık. Yeni bir insana ilgi duyduk, ona aşık olduğumuza inandık. Ama biz hiç değişmedik ve iyileşmedik. Bu nedenle, bizim için özel olan, bu taptaze ilişkimiz, çok kısa zamanda eskir. Tıpkı öncekiler gibi yıpranır ve dağılır. Bir anda her şey değişir. “Göründüğü gibi bir adam değilmiş” diye yakınmaya başlarız.

Egonun iş başında olduğu bu tarz ilişkilerde; bir insanın terbiye edilmemiş duygularının dışa yansıması, başka bir insanın terbiye edilmemiş dışa yansımasına anlık olarak çekilir. Mesela; Yüreğinde yaralar taşıyan bir adam, ilişkiye girdiği kadının gerçek kişiliğini göremez, bu oyunda rol almaya istekli olan bu kadını, kafasında yarattığı kadın imajının ardına saklar. Böyle bir ilişki zaten başlamadan bitmeye mahkumdur. Çünkü o adamın hayatına çektiği hiçbir kadın kafasında yarattığı kadının imajına uymayacaktır. Hepsi sonunda kendileri gibi olmak isteyecek ve adamı bir kez daha hayal kırıklığına uğratacaklardır. Böyle zorlama ilişkiler bu noktada bitebilir de bitmeyebilir de ama eninde sonunda çürüyecek ve tükenecektir.

Hayatımıza Neden Yanlış İlişkileri Çekeriz

İlişkilerinizin Amacı Ne?

Şöyle bir düşünün “Hayatınızın amacı ne?” Tabi ki “mutlu olmak” Ruhumuz bizi her zaman mutluluğumuza doğru çeker. Sadece bizler bazen buna hazır olmayız. İlişkilerin amacı hakkında hiçbir fikrimiz olmadığı için, mutluluğu tanıyamayız da, kabul edemeyiz de.

İlişkilerin amacı gereksinimlerimizi karşılamak olmamalı. İhtiyaç içinde olan bir insan kan emicidir, devamlı beslenmek ister, tatmin olmak ister. kendi içinde değil sizin içinizde bir bütün olmak ister. Bu son derece yıkıcı, boğucu ve faydasız bir iletişim yöntemidir. Sürekli tekrar eder.

Yalnızca bizim karşılayabileceğimiz ihtiyaçlarımızı karşılamaya, yalnızca bizim sarabileceğimiz yaralarımızı sarmaya zorladığımız bir insanla kurduğumuz ilişki mutlu bir ilişki olamaz.

Hayatımıza Neden Yanlış İlişkileri Çekeriz

İstediğimiz Sevgiye Nasıl Ulaşırız?

Eğer sevgiyi istiyorsak, yeni amacımıza eski yöntemlerin uymayacağını kabullenmemiz gerekir. Tabi ki zihnimiz bu yeni amacı benimseyene kadar ilişkilerimizde birçok çelişkili hal yaşarız. İlişki zamana ve sevgiye bırakılırsa, ve düzelebileceği ihtimali üzerinde durulursa eski değersiz özensiz ilişki kutsallık amacı ile birlikte değişim göstermeye başlar. Yargılamalar biter, talepler azalır, bağışlama anlayış ve şefkat artar. Eşimizin hatalarını önemsemez çabalarını takdir ederiz.

Eşimizin ruhuna bakabilir ve oradaki güzellikleri görebiliriz. Yüreğinden taşan ve gözlerinde parıldayan ışığı görebiliriz. Ona sarıldığımız da bütün bunları hissedebiliriz. İlişkimiz, yeniden doğuş aşamasına girer ve yeniden doğar. Bunu başaran insanların inançları çok kuvvetlidir.

İlişkimizi emanet ettiğimiz sevgiye yürekten inanmalıyız. Bu inancımız ilişkimizin düzelmesini sağlayacaktır. İlahi sevginin gücüne güvenirsek, bizi yarı yolda bırakmaz. Ayrıca eşimizin kendimizin de doğuştan iyi insanlar olduğumuza inanmamız gerekiyor. Yardım arayışımız asla karşılıksız kalmayacaktır. Eğer inancımızı koruyabilirsek iyileşme sürecimizdeki her aşamada yardım bulabiliriz. Ve en sonunda sürecimizi tamamladığımızda, eşimizin elinden tutacak onunla beraber sevgi ve aydınlığa, ilahi yolculuğa ve mutluluğa doğru yürüyecek daha önce hiç olmadığımız kadar özgür olacağız.

Online Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir