Hastalık Derecesinde Temiz Misiniz?

Hastalık Derecesinde Temiz Misiniz?

Temizlik-Hastalığı

Temizlik Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Temizlik hastalığı her 100 kişiden ikisinde görülüyor. ”Ellerimi yıkamadan duramam”, ”kıyafetlerimi temiz olduğuna inanana kadar yıkıyorum”, ”bulaşık makinesi benden iyi temizleyemez”, ”kapı kollarına dokunamam”, ”başkasının evinde tuvalete giremem” gibi takıntılar ve aşırı temizlik düşkünlüğü hastalık belirtisi olarak görülüyor.

Halk arasında temizlik hastalığı olarak bilinen ”obsesif kompulsif” kişilik bozukluğu hem kişiyi, hem de çevresindekileri hasta edebiliyor. Takıntılı şekilde temizlik tutkunluğu, her şeyin kirli olduğu hissine inanma ve her şeyi sürekli yıkama, silme gibi eylemlerin tekrarlanması temizlik hastalığı olarak adlandırılıyor.

Temizlik hastalığının altında yatan sebepler; anksiyete bozukluğu, şüphecilik ve emin olamama hissi, saplantılı düşünceler…
Kişiler bu bozuklukların mantık dışı olduğunu bildiği halde davranışlarını engelleyemez. Saplantılı düşünceden kurtulmaya ve unutmaya çaba gösterir fakat  bunda da başarılı olamazlar. Mesela elini yıkadığı halde emin olamadığı için tekrar yıkayabilirler. Bu hastalık tedavi edilebilir bir hastalık. Tedavi edilmediğinde ise ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabiliyor.

Temizlik hastalığına  biyolojik, psikolojik, çevresel faktörler de neden olabilir. Ailesi çok düzenli ve titiz ya da aşırı kuralcı olan bir çocukta bu tür saplantılı düşünceler ve buna bağlı olarak saplantılı davranış biçimleri gelişebilir. Örneğin; annesi çok titiz olan bir çocuk ileride temizlik hastalığına yakalanabilir. Aynı zamanda yakın bir dönemde yaşadığı acı bir olay da takıntılara sebep verebilir. Vefat, iflas, boşanma gibi yaşanan zor süreçlerden sonra obsesif  kompulsif düşünceler ve eylemler görülebilir.

Takıntılı kişilik durumları o kişinin kendi hayatını da olumsuz etkiliyor. Öncelikle kişinin sosyal ve iş yaşantısı bozulabilir. Aşırı temizlik tutkusundan ötürü çevresindeki arkadaşları evine gelmek istemeyebilir. Kendisini bu durum karşısında mutsuz hisseder. Aynı zamanda bu tarz hastalıklarda kişi en çok kendisine zarar verir. Zamanın çoğunu temizliğe ayırdığı için zaman kaybı yaşar. Diğer yapması gereken hiçbir şeye konsantre olamaz. Gerek ev ve sosyal çevresiyle, gerekse iş ortamı ile ilişkileri bozulur. İş performansı önemli derecede olumsuz etkilenir. Evli ise eşi ve çocuğu ile iletişim bozukluğu yaşar. Kendisini temizlik yaparak sürekli hırpalar, günün sonunda yorgun ve bitkin düşer. Bir dönem sonra kişi bedensel olarak da belirli rahatsızlıklara zemin hazırlamış olur. Bel, kas eklem ağrıları bu dönemde ortaya çıkabilir. Aynı şekilde zamanında tedavi olunmazsa bireyde depresyon gibi psikolojik birçok rahatsızlık da ortaya çıkabilir.

Bu hastalığın tedavisine ilişkin bazı araştırmacılar bu hastalarda beynin ön kısmı olan frontal kortex ile iç yapılardan bazal ganglionlar arasında iletişim kopukluğu olduğunu ileri sürmektedir. Tedavide amaç öncelikle var olan hastalığı tedavi etmek sonra da hastalığın tekrarlamasını önlemektir. Bu amaçla ilaç ve terapi gibi tedavi yöntemleri kullanılan obsesif kompulsif bozukluklarda, kaygı hastalığı olduğu için davranışçı tedavi olarak adlandırılan eğitimsel terapi yöntemlerinin de fayda sağladığı görülüyor. Obsesif kompulsif bozukluklar inatçı bir hastalık olduğu için, yenilemeler ve gerilemeler görülebileceği gibi, terapi, ilaç tedavisi birlikte uygulandığında daha iyi sonuçlar alınabiliyor.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir