Evlilikte Rencide Etmeden Tartışma

Evlilikte Rencide Etmeden Tartışma

Mutlu Evliliğin Sırları ve Evlilikte İletişim Sorunu

Evlilikler farklı iki kişinin, ortak bir duygu ile ortak alanda birlikte olma çabası ile kurudukları birlikteliklerdir. Tabi ki bu iki farklı kişinin zaman zaman anlaşmazlıklar yaşaması gayet normal ve doğal bir süreçtir. İki ayrı karakterde, iki ayrı geçmişe sahip olan iki ayrı insanın hiç tartışmaması düşünmek gereksiz polyanacılık olur ki zaten bu mümkün değildir. Hatta denebilir ki sağlıklı ilişkiler de zaman zaman tatlı, yıpratıcı olmayan tartışmaların olması evliliğin güçlendiren sebeplerindendir. Araştırmalar hiç tartışma yaşanmayan ilişkilerde daha derin sorunlar olması ihtimalinin, tartışan ve kavga eden çiftlere nazaran daha fazla olduğunu ispatlamıştır.

Aslına bakılırsa genel olarak bildiğimizin aksine evlilikte eşlerin ilişkileri yıpratan tartışmalar, farklı fikirlere sahip olma veya kavga etmeleri değildir. Asıl bu tartışmalarda çiftlerin birbirlerine karşı kullandığı üsluptur.

İlişkileri bitiren, saygıyı yok eden ve sonucunda aşkı tüketenler sebepler; suçlamalar, tehditler, kişiliğe yönelik saldırılar, küfür etmeler, yüksek ses, alaycı tavırlar ve ilerisi şiddete başvurmak başlıca sebeplerdir.

Sağlıklı evliliklere sahip çiftler birbirlerine saygılarını kaybetmeden tartışabilen, tabiri caizse belden aşağı vurmadan kavga edebilen ve ilişkilerine olduğu kadar birbirlerinin problemlerine de saygı duyan, eşine empatiyle bakabilen çiftlerdir.

Elbette; bireysel farklılıkların veya fikir uyuşmazlıkların olması onları da kızdıracak, üzecek ve belki hayal kırıklığına bile uğrata bilecek, fakat bu duyguları doğru bir şekilde ifade etmeyi ve konuşmayı öğrenebilirlerse problemlerin kendiliğinde çözüldüğünü göreceklerdir.

Asıl soru ; ”Birbirimizi rencide etmeden tartışmayı nasıl öğreneceğiz?”

Sorumuzun cevabı aslında her evliliğin kendindedir; Her insan ayrı bir kitaptır ve eşler birbirlerini zamanla çok daha iyi okuyabilir. Fakat İlişki koçu olarak her ilişkide gözden kaçırılmaması gereken ortak konularda size bir kaç öneride bulunabilir. Şöyle ki;

* Kızgınlıkla öfke birbirinden çok farklı şeylerdir. Karıştırmamak da fayda vardır.

Kızgın bir kişi duygularını ifade etme ihtiyacı duyar ama asıl istediği çözüm aramaktır aslında. Fakat öfkelendiği zaman yıkıcı duygular, öç alma hissi hâkimdir amaç zarar vermek, bir şeyleri yıkmak parçalamaktır. Evliliğimizde sağlıklı bir ilişki yaşamak istiyorsak öfkelenmeden önce duygularınızı doğru ifade etmeyi öğrenmelisiniz. Bizi üzen, kızdıran ne varsa eşimize doğru anlatmalıyız ki doğru anlaşılabilelim Bazen bazı durumlar sadece ifade edilmeye ihtiyaç duyar ve eğer eşiniz sizin nasıl hissettiğinizi anlarsa, birçok tartışma önlenebilir. Kendinizi ifade etmekten korkmayın, içinizdeki kızgınlık tepelerinin ” öfke dağlarına ”dönüşmesine izin vermeyin.

* Problem neyse ona odaklanın karşınızdakine bıçak saplayıp, canını acıtmaya değil.

Sadece evliliklerde değil, diğer ilişkilerimizde de problemi karşı tarafı suçlayarak, yargılayarak çözmeye çalışırsak bu olayı daha da çıkmaza sokacak ve çözüm imkânsız bir hal alacaktır. Karşımızdakine suçlayıcı ve yargılayıcı davranırsak ana konu sorun değil, kişi haline gelir, eleştirilerinizi kişiye değil sizi kıran davranışa yöneltmelisiniz. Uzlaşmaya varacak kavgalar konuya odaklıdır ve dostçadır. Amaç problemlerin üstüne karşılıklı birbiriniz inciterek yeni problemler eklemek yerine çözüme odaklanma olmalıdır. Tartışmalar ne kadar sert olsa bile kişiselleştirmeden, bir tarafa çekmeden tartışılan konu üzerinden sürdürmek davanızın haklılığı ve anlaşılırlığı üzerinde olumlu etkiler yapacaktır. Karşı tarafın üstüne suçlama ve yargılamalarla gidilmemesi, direnç geliştirmesini engelleyip ve dinlenmemizi sağlayacaktır.

* Dinler gibi yapmayın gerçekten dinleyin

Kişiler gerçekten ve saygıyla dinlendiklerinde savunmayı bırakırlar ve anlaşıldıklarını hissederler. Eğer tartışmaları bir güç savaşına çevirmek istemiyorsanız, niyetiniz uzlaşmaksa eşinizi gerçekten dinlemeli, anlamaya çalışmalısınız. Eşinizin gerçekten ne demek istediğine odaklandığınızda söylenmeyeni duyar, sessizliğindeki halini anlarsınız ve genelde problemlerin gerçek sebeplerine ulaşabilirsiniz. O zaman eşinize de sizi anlaması ve ortak yol bulması noktasında kapı aralamış olursunuz.

* Sesinizin dozunu ayarlayın

Hiç bir zaman akıldan çıkarılmamalı ki; Bağıran birisi normal ses tonu ile konuşana göre, her zaman daha az dinlenir. İlişkilerde ya da evliliklerde maalesef sese vurgu katıldığında, sesler yükseltildiğinde veya çok konuşulduğunda karşı tarafın dinleyeceği yanılgısı yaşanıyor. Savunmanız belki oda sesini yükseltiyor sesimi duyurmak için bağırıyorum olabilir fakat; Eşiniz bağırarak konuşuyor olsa bile ona tekrar bağırarak cevap vermeniz gerekmiyor. Araştırmalar alçak sesle konuşmanın, karşımızdaki kişinin sese tepki vermek yerine konuya odaklandığını kanıtlamıştır. Hak etmediğinizi, hiç bir suçunuzun olmadığını veya haklı olduğunuzu saldırarak, etrafı kırıp dökerek, savunmaya geçerek anlatamazsınız. Bu kavgayı daha da körükler. Gerilimi yükseltmek, kavganın şiddetini arttırmak yerine eşinizden daha fazla sorunla alakalı bilgi vermesini isteyin. Unutulmamalıdır ki diğer kişinin şikâyetlerinin mutlaka bir temeli vardır bunları anlamaya çalışmak çözüm için en iyi yöntemdir.

* İncir çekirdeğini bile doldurmayacak her problemi tartışma haline getirmeyin.

Her evlilikte eşler mutlu olmak ister. Evlilikte ilişkinizi devamlı tekrar tekrar irdeleme, masaya yatırma ve problem çözme alanı haline getirirseniz, sıkıcı bir rutin haline sokarsınız. Her şeye tepki vermeyin. Akıldan çıkarılmayacak bir düstur vardır, aldırış etmemek de bir dikkat çekme yöntemidir. Eğer eşiniz sizi bir tartışmaya çekmek istiyorsa, uzak durun ya konuyu değiştirin ya da ortamı değiştirin.

* Tehdit etmekten ve tehdit ediliyormuş alınganlığından vazgeçin.

Tehdit diyince akla farklı şeyler gelebilir ama burada kast ettiğim en küçük sorunda ayrılmayı teklif etmeyin, ”duygusal şantajlar” yapmayın. Bu tür yaralayıcı ve gelecek noktasındaki korkutucu tehditler kısa bir süre eşinizi sindirmeye yarasa da uzun vadede ilişkiden kaçmasına ve kendine gelecek hakkın da sizden ayrı planlar kurmasını sağlar.

* Anlaşmaya çalışın; muhakkak ortak bir bakış açısı bulacaksınızdır.

Karşılıklı inatlaşmayı bırakıp, sadece bir sorun olduğunu kabul etmek, çözüm bulmak için çok iyi bir başlangıçtır. Evliliğinizde barışa şans verin. ”Evlilikte eşinizle İlişkinizin, mutlu bir şekilde devam etmesinin tartışmayı kazanmaktan daha önemli olduğunu unutmayın” böyle durumlarda kendinize şu soruyu sorun:

Haklı olmak mı, mutlu olmak mı istiyorum?

Sanırım birçoğumuz mutlu olmak istiyoruzdur. İlişkilerince çözüm arıyor ve doğru çözümleri bulmakta zorluk çekiyorsanız çözüm için bize ulaşabilirsiniz.www.interaktifdanismanlik.com

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir