Şifa Kaynağı Ve Bir Peygamber Sünneti Olarak Hacamat

Şifa Kaynağı Ve Bir Peygamber Sünneti Olarak Hacamat

Şifa Kaynağı Ve Bir Peygamber Sünneti Olarak Hacamat

Günümüzde tıp ne kadar ilerlemiş olsa da, geçmişten bu zamana gelen 1400 yıllık bir sünnet hala insanlara şifa vermeye devam ediyor. Bahsettiğim bu şifa kaynağı hacamat !

Hacamatı bilenler, uygulayanlar olduğu kadar ilk defa duyanlar da muhakkak olacaktır. Hacamat esas itibariyle vücuttan kan aldırmak anlamına gelir. İki omuz arası, sırt bölgesi , baş bölgesi veya vücudun herhangi bir yerinden kan aldırmak suretiyle gerçekleşir . Vücutta, hacamat yapılmaması gereken tek bölge başın arkasındaki çukur bölge ( ense çukuru ) olarak bildirilmiştir. Hacamat tedavisi, bizzat Peygamber Efendimiz’in de uyguladığı bir sünnettir.

Hacamat yaptırmak için , kişide illa ki teşhisi konulmuş bir hastalık bulunması gerekmemektedir . Amaç vücuttaki kan fazlalığından kaynaklanan rahatsızlığı gidermek ve beden sağlığına olduğuna kadar manevi sağlığa da biiznillah fayda sağlamaktır.

Sünnete tabii olarak, salih bir amel ile bize emanet kılınmış olan vücudumuzun sağlığa kavuşması için yaptırılan her hacamat aslında bir nevi ibadettir. Peygamber Efendimiz buyururlar ki : “ Sizin tedavi olmak için başvuracağınız en iyi çare hacamattır. “Yine Resulullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem ‘in bir başka hadisinde üç şey de şifa bulunduğu yazılmaktadır : “Üç şeyde şifa vardır. Bal şerbeti içmek, kan aldırmak ve vücudu ateşle dağlamaktır. Fakat ümmetime ateşle vücudu dağlamayı yasaklıyorum.” Yine Miraç gecesinde, Resulullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in uğradığı tüm melek topluluklarının, “Ümmetine kan aldırmayı emret!” şeklinde bir tavsiyede bulundukları hadislerde anlatılmaktadır.

Hacamat tedavisi nerelerde kullanılır sorusuna gelince baş ağrısı , eklem ağrıları gibi hastalıkların yanında manevi rahatsızlığı olan kişilere de uygulanabilir . Ancak burada kişinin bu konuda itikadının tam olması önemlidir.

Genelde, çok çok acil bir durum söz konusu değilse, hacamatın ilk ve sonbaharda yapılması daha uygun bulunmuştur. Ayların içinde de en hayırlı zamanlar onyedinci, ondokuzuncu ve yirmibirinci günler olarak takdir edilmiştir. Evla olan ise, ayın üçüncü haftası olarak belirtilmektedir. Hacamat haftanın her günü yapılan bir tedavi değildir. Hacamat yapılabilecek en hayırlı günler pazartesi, salı ve perşembe günleridir. Çarşamba, cuma ve cumartesi günlerinde ise, bizzat hadislerle de aktarıldığı üzere, hacamat tedavisi asla önerilmemektedir.

Hacamat tedavisi tok karnına yapılamamaktadır. Kişi hacamat yaptıracağı günden bir gün önce ikindi vakti yemek yemeli ve ertesi gün kan aldırıncaya kadar yemek ve içmekten kaçınmalıdır. Hacamat yaptırdıktan sonra da süt, yoğurt gibi gıdalar tüketilmemelidir. Çok sıcakta ya da çok soğukta kan aldırmak uygun bulunmamaktadır. Hacamat tedavisinin pek çok kriteri bulunmakta ve hacamat yaptırmadan önce ve hacamat yaptırdıktan sonra bu kurallara mutlak surette riayet edilmelidir.

Kişi hacamat yaptırdıktan sonra, akan kanın ortalığa dökülmemesi, gözden uzak bir yerde toprağa gömülmesi tavsiye olunmuştur. Efendimiz ( SAV ) ’ de bizzat böyle yapmıştır.

Peygamber Efendimiz’in hayatından nakledilen pek çok örnekte hacamat ile ilgili bilgiler edinmek mümkündür. Muhammed Aleyhisselam’ın özellikle hacamat, sülük tedavisi ve çörek otu tedavisi ilgili
derin bir bilgisi olduğu kadar, pek çok kez kendisi üzerinde bu şifa kaynaklarını uyguladığı ve ümmetine tavsiye ettiği bilinmektedir. Özellikle baş ağrısı açısından hacamat oldukça faydalıdır.

Ayak ağrısı çeken kişiler için hem hacamatın çok faydalı olduğu bilinmektedir ve aynı zamanda ayaklara kına yakmanın da ayak ağrılarını azalttığı yine Efendimiz ( SAV ) ’ in hadislerinden rivayet olunmaktadır. Bunun yanı sıra hacamat tedavisi özellikle manevi hastalıklar için, gönül hastalıkları için tam bir şifa kaynağı olarak belirtilmektedir.
Hacamat tedavisinin bilinen faydaları; görmeyi güçlendirmesi, baş ağrılarına iyi gelmesi, bitkinliği gidermesi, zihni geliştirmesi, hafızayı kuvvetli kılması ve manevi şifalar olarak sıralanabilir. Hatta hacamatın, cüzzam hastalığına dahi derman olduğu pek çok kere yazılmış bulunmaktadır.

Hacamat tedavisi dualar ile Allah kelamı ile ve salavat-ı şerifler ile yapılan manevi bir tedavidir. Hem hacamatı yapan kişi, hem de hacamat yaptıran kişi abdestli bir şekilde, dualar ile ve bu tedavinin bir sünnet olduğunun bilinci ile hareket etmelidir. Hacamat tedavisinde önemli olan iki husus bulunmaktadır. Birinci husus bu tedaviye kalben inanmak, bu tedaviye Peygamber Efendimiz’in bir sünneti olarak bakmaktır. İkinci husus ise, hacamattan önce ve sonra, kat’i bir şekilde belirlenmiş olan kurallara birebir riayet etmektir. Bu iki husus kişinin hacamattan şifa bulmasına, manevi bir tat almasına vekildir.

1400 yıl öncesinden gelen bu şifa kaynağı, bugünün tıp imkânları açısından da değerlendirildiğinde faydalı bulunmaktadır. Hacamat hiç yaptırmamış olan kişileri ilk bakışta belki biraz tedirgin edebilir fakat kişi, hacamat yaptırdıktan sonra gelen ruhsal ve bedensel rahatlamayı görünce bu tedaviyi düzenli olarak yaptırmak istemektedir. Sanıldığından çok daha kolay bir tedavi… Özellikle işin ehli olan kişiler tarafından yapıldığında çok memnun edici sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Merhameti ve rahmeti sonsuz olan Allah-ü Teala kullarına elbette ki tüm nimetleriyle, kelamıyla, elçisiyle şifa sunmaktadır. Şifa önce Allah’tan gelir. Kullar ve tedaviler ise birer vesiledir.

Bize düşen, tam bir tevekkül ile derdimize derman olacak şifayı aramak, bulmak, bedenen ve ruhen bize verilen emaneti korumak ve tüm bunları daha iyi bir kul olabilmek için yapmaktır. Hacamat bu anlamda Müslümanlar ve inananlar için benzersiz bir şifa kaynağıdır. Hacamat tedavisi yaptıranlar, ne demek istediğimi zaten kalplerinde hissetmiş olacaklardır. Hacamat tedavisi hiç yaptırmayanlara ise muhakkak bu nimetle tanışmalarını naçizane tavsiye ederim. Ancak hem bilenler hem de bilmeyenler için yine söylemek isterim ki; hacamat öncesinde ve sonrasında, kurallara mutlaka uyulması gerektiğini lütfen unutmayınız. Muhakkak çok iyi bir araştırma yapmak, bu konuda bilgi sahibi olmak ve doğru bir yönlendirme almak çok çok önemli!

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Selam ve dua ile

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir