Ramazan Müslümanı Olmayalım

Ramazan Müslümanı Olmayalım

Ramazan Müslümanı Olmak Esra Demir

Ne büyük şereftir ki Rabbim bu sene de bizlere Ramazan-ı Şerif’e kavuşmayı nasip eyledi. 11 ayın kıblesinde tekrardan yönümüzü bulmak, bu paha biçilmez rahmete yeniden erişmek şükürlerin en yücesine layık. Oruç; nefsi terbiye vesilesi.. Tabii hakkıyla yerine getirebilene…

Orucun farz kılındığını bildiren ayetler şunlardır: “Ey iman edenler! Sizden öncekilere olduğu gibi, size de oruç tutma yükümlülüğü getirilmiştir; bu sayede kendinizi koruyacaksınız. Oruç sayılı günlerdedir. İçinizden hasta veya yolculukta olanlar başka günlerde tutabilirler; hasta veya yolcu olmadığı halde oruç tutmakta zorlananlar ise bir fakir doyumluğu fidye vermelidir. Daha fazlasını veren, kendine daha fazla iyilik etmiş olur; fakat yine de, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 183-184)

Allah’ın emir ve yasaklarının her birinde şüphesiz çeşitli hikmetler mavcuttur. O yüce emirlerden biri olan Ramazan Orucu, insan nefsinin arındırılması ve yükseltilmesi konusunda önemli bir adımdır. Oruç tutmak, yalnızca aç kalmaktan ibaret değildir. Aç olan insanların halinden anlayıp şükretmenin yanı sıra insanların iştah ve şehvetlerini, iradeleri dahilinde kontrol altına almanın bizzat gerçekleştirilen ve tecrübe edilen bir yolu olmaktadır. İştah ve şehveti ölçüsüzce tatmin peşinde koşmak şeytani bir tutum olup oruç tutmak bu yönüyle şeytanı zincire vurmak anlamına gelir. Ayrıca Ramazan orucu bir yıl boyunca durmaksızın çalışan insan vücudunun dinlenmeye ve bakıma alınması gibidir. Oruç, özellikle mide ve sindirim organlarının dinlenmesi için iyi bir moladır.

Bunların dışında ayrıca dikkat çekmek istediğim öyle bir tefekkür noktası var ki, Yüce Yaratıcının hikmetine dair; oruç tutmak diğer ibadetlere nazaran biraz daha sıkıntılı olduğu için Allah, orucun farz kılındığını bildirirken, hastalık ve yolculuk gibi engel teşkil edecek hususlarda da kulları için bir rahatlık sağlamış, bizlerin her türlü sıkıntılı hali karşısında bir kolaylık bahşetmiştir. Bu yüce ibadetin karşılığını da bildirmemiş “Onun karşılığını ben vereceğim” buyurmuştur. Bu bakımdan oruç tutmanın sevap olarak karşılığı oldukça yüksektir. Cennetin özel olarak oruç tutanların girmesi için ayrılmış bulunan “Reyyan” adlı kapısından girme hakkı bu karşılığın mukaddimesi sayılmıştır.

Ramazan Müslümanı Olmak Esra Demir

Gazali orucun üç derecesinden bahsederken, bedende iştah ve şehvetin tatmin yeri ve aracı olan iki azayı yani mide ve cinsel organı, iştah ve şehvet duyduğu şeylerden mahrum etmekten ibaret olan orucu ‘sıradan insanların orucu’ olarak, buna ilaveten gözü kulağı ve diğer azaları günahtan korumayı ‘özel insaların orucu’ olarak ve tüm bunlara riayet etmenin dışında, kalbini düşük emellerden, dünya düşüncelerinden arıtarak bütün varlığıyla Allah’a bağlanmayı ise ‘daha özel kişilerin orucu’ olarak tanımlamıştır. Orucun hangi derecesi alınırsa alınsın ihlasla orantılı olarak toplumsal ilişkilere ve huzura yönelik olumlu sonuçları aşikardır.

Müslümanlar yeryüzünde varolmuş en özel yaratıklardır. Hak dine mensup olan ve Allah’ın Sevgilisinin ümmeti olarak bizlere yakışan, Gazali’nin tabiriyle özel ya da daha özel insanların orucuna mukabil olabilmektir. Buna istinaden Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Yalan konuşmayı bırakmayan, yanlış davranışlardan kaçınmayan kimsenin kendini aç ve susuz bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.”

Ramazan ayı, güzellik ayıdır. İnsanların iradelerine hakim olarak neredeyse melekleşme safhasına erdiği, en duru hale büründükleri aydır. Sadece açlık ve şehvet kontrolü için yapılan ibadet elbette ki Ramazan ayı sınırları içinde kalır. Ancak bunların yanında kötü sözlerden, bağırıp çağırmaktan ve hatta kendisine ağır laf konuşana Müslümanlığa yakışmayan bir üslupla cevap vermekten kaçınmak nefis terbiyesinde bizlere büyük yol katettirecektir. Asli amacı budur orucun. Ve de Rabbimiz tarafından bizlere sunulan büyük bir nimettir. Farz kıldı ki Allah, bu ibadet sayesinde varsa hatalarımız düzeltebilelim. Şükrüne vakıf olup varlık sebebimizi idrak edebilelim. Özümüze dönüp bir dahaki Ramazan ayına kadar, tekrar ve tekrar yenilenene dek bu halimizi sürdürebilelim…

Bizleri yaradılış gayemizden sapmamamız için her türlü kolaylığı sağlayan, her zaman cennetinin kapılarından girebilmemiz için fırsatlar sunan Rabbimiz’e sonsuz senalar olsun. Dilerim bu Ramazan ayı kurtulmamıza vesile olur ve dilerim Ramazan’daki huzur dolu muhabbetimiz baki olur…

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir