Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür?

Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür?

Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür (1)

Kurban, kelime itibariyle “yakınlaşma” anlamına gelmektedir. Bu anlamdan hareketle, kurban kesmek; Allah’a yakınlaşma gayesiyle, Allah’ın verdiği mallardan, kurban edilmesi mümkün olan birini yine Allah rızası için kesmektir demektir.

Kurban kesmek, mali bir ibadet olması ile birlikte Allah’a bir şükran, bir teşekkür borcudur. Kurban kesen ise Alla’a yaklaşmış ve O’nun hoşnutluğunu kazanmış olur.

Hac Suresi’nde Allah (cc):

“Kurbanlarınızın etleri ya da kanları Allah’a ulaşmaz; ama sizin takvanız Allah’a ulaşır.” (22/37) buyuruyor.

Anlaşılacağı gibi, kurban kesmenin asıl amacı Allah’ın emrini yerine getirmektir ve böylece takvalı olduğunu göstermek olduğu anlaşılır. Bunun anlamı, Allah isterse en değerli malımızı dahi O’nun yoluna feda edebiliriz, demektir. Tıpkı Hz. İbrahim’in İsmail’i kurban etmeye karar vermesi gibi, gerekirse bizim de canımızı dahi kurban edebileceğimizi göstermektir. Bir bakıma da kurban malperestlik duygusunu kırmak, Allah’ın rızası karşısında her şeyimizden geçebileceğimizi göstermek anlamına gelir. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. Kesilen kurban vesilesi ile yoksul ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunulur.

Peki, kimler kurban kesmekle yükümlüdür?

Kurban kesmekle yükümlü olanlar;

– Müslüman
– Akıllı
– Ergenlik çağına gelmiş
– Hür
– Yolculuk halinde olmayan
– Dinen zengin sayılan kümselerdir.

Dinen zengin sayılan kimseler kimdir derseniz, bunun ölçüsü temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, kendisini zengin kılacak kadar malı mülkü bulunmaktır. Böyle olan malın mülkün üzerinden, zekatta olduğu gibi bir yıl geçmesi de gerekmez. Kurban Bayramı gününde dahi zengin olan kimseler hemen kurban kesmelidirler. Çünkü kurban kesmek, belirli niteliklere sahip kadın-erkek her Müslümana vaciptir ve “Kurbanı evin erkeği keser” anlayışı doğru değildir. Dini zenginlik ölçüsüne göre kurban kesmek kime vacip olmuş ise o keser. Çünkü kadının malı kadına, kocanın malı kocaya aittir.

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle bulurmuşlardır:

“Kim genişlik ve imkân bulur da kurban kesmezse, bizim namazgahımıza yaklaşmasın.” (Ahmed ve İbni Mace, Ebu Hureyre’den rivayet etmişlerdir. Neylü’l-Evtâr, V, 108.)

Ailede yeterli birikimi olan karı-kocadan ve çocuklardan her birinin kurban kesmesi gerekir mi?

Hanefiler, şahsi malı bulunan herkesi başlı başına bir mükellef sayarlar ve böyle olan birisi, ister kadın olsun ister erkek olsun kurban kesmelidir derler. Diğer mezhepler ise, her bir ferdin ne kadar parası bulunursa bulunsun, bir eve bir kurban yeter diye düşünürler.

Kaynaklar: Diyanet İşleri Başkanlığı, Sorularla İslamiyet.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir