Kabe Örtüsünün Tarihi

Kabe Örtüsünün Tarihi

Kabe Örtüsünün Tarihi

Sözlükte dört köşeli veya küp şeklinde olmak anlamlarındaki ka’b kökünden gelen kâbe “Küp şeklinde nesne” demektir. Allah’ın Evi denmesinin sebebi ise Kur’an’da bu şekilde bahsedilmiş olmasıdır.

Kâbe’nin üzeri altın işlemeli hat yazıları bulunan siyah bir örtü (sitâre) ile örtülüdür. Kâbe’ye ilk örtüyü örtenin Hz. İsmail (as) olduğu rivayet edilse de tarihî kaynaklara göre Beytullah’a ilk defa örtü örten, Yemen hükümdarlarından Kerb bin Esad’dır. O, ordusuyla Mekke yakınlarına seyahat eder ve orada altı gün kalır. Bir gece rüyasında Kâbe-i Muazzama’ya kisve giydirdiğini görür. Üstelik bu rüyalar üç gece sürer. Rüyaların tabiri ve maiyetindeki âlimlerin irşadı üzerine Yemen kumaşlarından örtü diktirip hediye eder. Bu hadise zamanla gelenek haline gelir. Birçok yerden Kâinatın Kalbi’ne kumaş gönderilir. Yeni örtüler eskilerinin üzerine serilir. Zamanla bu örtülerin sayısı öyle artar ki Kâbe muhafızları halifeye tavanın çatladığını bildirir. Bunun üzerine Abbasilerin 3. halifesi olan Muhammed bin Mansur tek örtü kullanılmasını buyurur. 782 yılından itibaren de bu uygulama devam eder ve örtünün her yıl yenilenmesi adet haline gelir. Kullanılan kumaşın rengi de her zaman siyah değildir. Beytullah, beyaz, mavi, yeşil ipek kumaşlarla da kaplanır. Abbasi halifesi El Me’mun işlemeli beyaz kumaşla örterken, Fâtımîler sırasıyla beyaz, mavi, yeşil ve siyah ipek kumaş kullanır. Kâbe, Muharrem’in onuncu gününde kırmızı, Ramazan’ın yirmi yedisinde beyaz örtüyle kaplanır. Halife Nâsır li-Dinillah (1224) döneminden beri ise siyah kumaş kullanılır. O günden bugüne dek siyah renk tercih edilse de Diyanet İslam Ansiklopedisi’ne göre bu dinî bir zorunluluktan değil, tamamen gelenekten kaynaklanır.

Kabe Örtüsünün Tarihi

Kâbe Örtüsünün Özellikleri

Günümüzde saf ipek kullanılarak dokunan altın işlemeli örtü, Kâbe-i Şerif Örtü Fabrikası’nda üç aylık bir çalışma sonucunda dokunmaktadır. Özel eğitimli 200 dokuma ustasının çalıştığı fabrika sadece senede 3 ay Kabe örtüsünü hazırlamak için açılıyor ve hac döneminin hemen ardından bir sonraki sene açılmak üzere kapatılır. Fabrikaya bütün materyaller ham olarak getirtilir. Her şey fabrikada işlenip dokunur. Ham ipek İtalya ve İsviçre’den getirtilmektedir. Daha sonra birkaç kez ipek yıkanır ve ondan sonra boyama işlemi başlar. Kabe’nin kumaşı bir seferde siyahlaştırılmaz önce kırmızıya sonra yeşile ardından siyaha boyanır. Boyamadan sonra işlenmesi için makinelere gönderilir.

Her sene hacı adaylarının ziyaretine açılan fabrikada işlenen örtünün toplam alanı 658 metrekare, 14 metre uzunluğunda, 101 santimetre genişliğinde ve toplamda 47 top kumaş kullanılır. Gümüş ve altın ipliklerle işlenen, saf ipek olan Kabe örtüsü toplam 16 parçadan meydana gelmektedir.

Kabe Örtüsü İşlemeleri

Üzerinde dokuma kabartmalar bulunan örtüde Allah’ın 99 isminin yanı sıra, kelime-i tevhid “La ilahe illallah Muhammedün Resulullah” ve tesbih ifadeleri; Allah Celle Celalühü, “Sübhanallahi ve bihamdihi subhanallah El Azim“, “Ya Hannan, Ya Mennan” yer almaktadır.

Kâbe örtüsünün üstten üçte birlik bölümünde ise 47 metre uzunluğunda kuşak bulunur. Burada Hac ibadeti ile ilgili ayetler mevcuttur. Bu ayetler altın suyuna batırılmış gümüş ipliklerle işlenir. Her yıl yenilenen örtü, hacıların Arafat ziyareti sırasında değiştirilerek, Arafat dönüşüne hazır hale getiriliyor. Örtü, asansörle Kâbe’nin üzerine çıkan görevliler, iplerle yeni örtüyü seriyorlar. Eski örtüler, dünyadaki çeşitli müzelerde ziyarete açılıyor.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir