İslamda Kadın-Erkek Eşitliği

İslamda Kadın-Erkek Eşitliği

islamda-kadın-erkek-eşitliği

Her Başarılı Erkeğin Arkasında…

Kadın ve erkek, birçok yönden eşit değil, eşit olmaması da normal! Nasıl ki “bütün erkekler eşittir” ya da “bütün kadınlar eşittir” diye herkese aynı işleri yaptırmaya kalksak, bu hayatın gerçeklerine aykırı bir hal alır. Aynı durum kadınlarla erkekler arasında da geçerlidir.

Rabbimiz, kadını da erkeği de birbirinden farklı yapılarda yaratmıştır. Kadınların fizikî yapıları da, psikolojileri de erkeklerden farklıdır. Bu onları, daha üstün veya daha zayıf kılmaz. Çünkü kadın olsun, erkek olsun, İslâm’a göre üstünlük “takvâ”, yani Allâh’a kulluktadır. Kim daha çok takvâ ehli ise, o daha üstündür.

Yüce Allah(cc) Kur ‘an-ı Kerim’de

” Sizi (hepinizi) bir tek candan yaratan ve (sevgiyle) kadına meyletsin diye ona kendi özünden eş var edip çıkaran O’dur”

(Nisa 4/1)  buyurmuştur. Bu da kadın ve erkeğin yaratılışının farklı olduğunu ve birbirlerini tamamlamak üzere yaratıldığını göstermektedir.

Kadın ve erkeğin dünya hayatında üstleneceği roller de farklıdır. Mesela bir erkek normal şartlarda nasıl çocuk doğuramaz, onu emziremez ise bu hanım için de yapamayacağı şeyler olduğunu gösterir. Annelik, Allâh’ın kadınlara verdiği bir farklılık, hattâ büyük bir meziyettir. Peygamber Efendimiz (sav) de hanımların bu ulvî vazifedeki fedakârlıklarının mukabili olarak onlar hakkında:

“Cennet (sâliha) annelerin ayakları altındadır.”

(Ahmed bin Hanbel, III, 429; Nesâî, Cihad, 6; Deylemî, Müsned, 2611) buyurmuştur.

Çoluk çocuğunun rızkını kazanma, dışarıda yapılacak işler ve âile reisliği erkeğin, evinin temizliği, düzeni, bakımı ve çocuk yetiştirme işi de hanımlarındır. Herkes üzerine düşeni en güzel şekilde yaptığı takdirde ”Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözünün doğruluğu bir kez daha kanıtlanır. Hanım yapması gerekenleri ihmal edip, erkeğin yapacağı işi yapmaya kalkarsa; ortada ne başarılı bir erkek, ne o erkeğin arkasındaki hanım kalır.

Kadınlar, hiçbir şekilde iş hayatına girmeyecekler mi? Hayır, elbette kadının da hayatın çileli yollarında kendi fıtratlarına uygun yapabilecekleri, hattâ yapmaları şart olan vazifeleri var. Meselâ bilhassa hanımlara ihtiyaç duyulan alanlarda; sağlık, eğitim hatta ticarette bile… Fakat bütün bu iş kollarında çalışan hanımların da dikkat etmesi gereken şeyler var. Öncelikle niyet, sadece para kazanmak olmamalı… Bir mü’min şuuruyla her yaptığı işin öncelikle Allah rızâsı ve O’nun ilâhî dînine hizmet boyutunu düşünmeli, aynı zamanda evini ve çocuklarını ihmal etmemeli…

Yine Kur’an-ı Kerim’de

”…Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki sizin çalışmanız çeşit çeşittir. Bundan dolayı kim fakirlere verir, (günahlardan korunursa) ve en güzel sözü doğrularsa, ona en kolayı kolaylaştırırız. Fakat kim cimrilik ederse kendini Allah’dan müstağni görür ve en güzel (sözü) de yalanlarsa onun için de zorluğa giden yolu kolaylaştırırız.”

(Leyl 92/3-10)

Dünyada Allah’ın çağrısına uyup ondan sakınanlar, emirlerine boyun eğenler kadın-erkek ayrımı yapılmadan mükafatlandırılacaklardır. Yüce Allah (cc) insan olma, dini emirlerine muhatap olma ve dünyada yaptıklarının karşılığında ceza ve mükafatla karşılaşma konusunda eşit olduğunu açıkça ortaya koymuştur.

 

”Halbuki -ister kadın olsun ister erkek olsun- iman edip doğru ve yararlı işler yapan kimse cennete girecek ve bir hurma çekirdeği(ni dolduracak) kadar bile haksızlığa uğramayacaktır.”

(Nisa 4/124)

 

”Erkek ya da kadın, inanmış olması yanında bir de dürüst ve erdemli davranan  kimseye hiç şüphesiz arı-duru bir hayat tattıracağız. Ve yine şüphesiz böylelerini, yapabildikleri en güzel şey ne ise ona göre ödüllendireceğiz.”

(Nahl 11/97)

Ayet-i Kerime’lerden de anlaşılacağı gibi kadın ve erkek Rabbine karşı görevlerinde ve bunun karşılığı olan ceza ve mükafatta eşittirler.

 

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir