Dinimize Göre Ayakta Su İçmenin Hükmü Nedir?

Dinimize Göre Ayakta Su İçmenin Hükmü Nedir?

Dinimize Göre Ayakta Su İçmenin Hükmü Nedir

Ayakta Su İçmek Sağlığa Zararlı mı?

Buhari gibi sahih hadis kitaplarında Peygamberimizin (sav) ve başta Hz. Ali (ra) olmak üzere birçok ashabın ayakta yeyip içtikleri nakledilmiştir. 

Peygamberimiz (sav):

“Sizden biriniz ayakta su içmesin. Her kim unutur da içerse kusmaya çalışsın”

buyurmuştur.

Bu hadis sahihtir. Hadis ve fıkıh alimleri ilk bakışta çelişik gibi görünen bu rivayetleri şöyle açıklamışlardır.

Normal, tabîî, daha faydalı olanı oturarak yemek ve içmektir. Ama insanın çeşitli halleri ve ihtiyaçları vardır, gerektiğinde ayakta da yenir ve içilir. Peygamberimiz (sav) de genel olarak oturma halinde yeyip içmiş, ama ihtiyaç duyduğunda, durum oturmaya müsait olmadığında ayakta da yemiş ve içmiştir. Bu sebeple bir mazeret yok iken ayakta yemek ve içmek tenzihen mekruh (yeme içme âdâbına ters) kabul edilmiştir.

Helal haram konusunda veya başka bir dînî konuda ayet ve hadis yazanların, nakledenlerin, delil olarak kullananların o konuda ki ilgili bütün hadis ve ayetleri yazmaları ve söylemeleri gerekir. Aksi halde dinin hükmü sıhhatli bir şekilde ortaya konmuş olmaz. Meselâ bu konuda Buhârî’nin kitabına aldığı şu hadisi de nakletmek gerekir:

Hz. Ali ayakta iken su içti ve şöyle dedi:

“Bazı kimseler, ayakta su içmeyi hoş görmüyorlar, halbuki ben, şu yaptığımı, Peygamberin de (sav) yaptığını gödüm.”

Ayakta içilen suyun doğrudan bağırsağa geçtiği ve vücuda faydasının olmadığı bilgisine, miladi 1349 da vefat eden İbn Kayyim’de de rastladım; bu bilginin eskilerden alınmış olması ihtimali var.

Ayakta içilen suyun doğrudan oniki parmak bağırsağına geçtiği ve vücuda hiçbir faydasının olmadığı” bilgisini bir tıp profesörüne sordum. Şu cevabı verdi:

İçilen suyun emilimi zaten midede değil, bağırsaklarda olur. Suyun vücuda faydası bu emilime bağlıdır. Ayakta su içildiğinde su midede daha az kalır ve bağırsaklara daha hızlı geçer, “ama vücuda faydası olmaz” sözü bilime ve bilinene uygun değildir.

Kaynak: Hayrettin Karaman

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir