Çocuklarda Uyku Apnesinin Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda Uyku Apnesinin Belirtileri Nelerdir?

uyku apnesi

Uyku Apnesi Nedir?

Ailelerin sıklıkla fark edemediği uyku apnesi (uykuda nefessizlik) çocuklarda; horlama, sabahları yorgun uyanma, baş ağrısı, ağız kuruluğu, dikkat eksikliği, okul başarısının düşmesi gibi sorunları beraberinde getirebiliyor. Bununla birlikte zamanında tedavi edilmeyen ileri vakalarda, uykuda ani ölüm gerçekleşebiliyor.

Çocuklarda uyku apnesinin en sık karşılaşılan nedenleri;  bademcik, geniz eti büyümeleri ve şişmanlık olmakla birlikte, çene ağız ve burunda anatomik bozukluklar da bulunabilir.

Uyku apnesi çocuğu nasıl etkiler?

• Saat olarak yeterli uyumuş olsa bile çocuk, sabah yataktan kalktığında kendisini yorgun ve uykulu hisseder.

• Baş ağrısı ve ağız kuruluğundan şikayet edebilir.

• Uyku apnesi sorunu yaşayan çocuklarda “parasomni” denen ve uykunun REM fazında kalamamaya bağlı bir takım sorunlar oluşur.

• Unutkanlık ve dikkat eksikliği nedeniyle okulda başarının düşmesi, sinirlilik, kavgacılık, sıklıkla ağlama gibi davranış bozuklukları gelişebilir.

• Bu tür sıkıntısı olan çocuklar iştahsız, gergin ve sıkıntılıdır. Ayrıca geceleri altını ıslatma problemleri görülebilir.

• Sürekli ağzından nefes alan ve yeterli uykusunu alamayan çocuklarda, diş ve damak gelişim bozuklukları, diş çürükleri, ağız kokusu, boğaz ağrısı ve iltihabı, yutma bozuklukları, yüz gelişim bozuklukları, gelişme geriliği, büyümenin yavaşlaması gibi sorunlar başlayabilir.
Uykuda nefes durmaları başka hastalıklara neden olabiliyor mu?
• Uyku apnesi olan çocuklarda, gece boyunca nefes durmaları nedeni ile tansiyon yükselmeleri, kalbin düzensiz çalışması hatta durması söz konusu olabilmektedir.

• Her nefes durmasıyla, kandaki oksijen miktarı azalır ve kalp kanı pompalamak için daha fazla zorlanır.

• Tansiyon yükselir ve nefes almaya tekrar başlandığında bile tansiyon belli bir süre yüksek kalır.

• Kalp bazen düzensiz çalışır hatta bir kaç saniye durabilir. Uykudaki ani ölümlerin bazılarından bu kalp durmaları sorumlu tutulabilir.

• Bu tür nefes durmaları gece boyunca sayısız defa tekrarlayabilir.

Bebeklerde de durum aynı mıdır?

Bebeklerde, yani 1 yaşın altında uyku apnesi biraz daha farklıdır. Gelişme eksikliğine bağlı olarak gırtlağın ve solunum sisteminin yeterli oluşmaması gibi sorunlardan kaynaklanır. Bunların yüzde 95′ i bir yıl içinde, bebeğin gelişmesiyle geçer. Ancak küçük bir grup, hayati tehlike oluşturabilecek boyuttadır. Bu gruptaki bebekler, daha doğdukları dönemde sıkıntı çekmeye başlar. Ayrıca uyku apnesi haricinde normal nefes almada da sıkıntıları vardır. Bu durumda bebeğe cerrahi ya da tıbbi müdahale gerekir. Bebeğin, doğumda oluşan değişik anomalilerden dolayı küçük çeneli olma gibi yapısal nedenlerle dili arkaya kaçabilir ve bu da uyku apne sendromuna yol açabilir.
Tanı için detaylı endoskopik KBB muayenesi yeterlidir. Ancak şüpheli durumlarda, uyku laboratuarında “uyku testi” yapılabilir.

Uyku apnesinin tedavisi nasıl yapılır?

Çocuklarda, nedene yönelik olarak uyku apnesinin sebebi tam olarak ortaya konduktan sonra, hangi şekilde tedavi yapılacağı planlanmalıdır. Burun, geniz ve boğazdaki enfeksiyon hastalıkları ve alerjik hastalıklarda, öncelikle ilaç tedavisi yapılır. Unutulmaması gereken alerjinin de burun tıkanıklığına yol açıp, apneye sebep olabileceğidir. Şişman çocuklarda kilo sorununu çözmeye yönelik tedaviler başlanır. Ancak ileri geniz eti büyümesi, bademciklerin aşırı büyüklüğü gibi durumlarda, ameliyat en kısa ve kesin tedavidir. Bademciklerin aşırı iltihaplı olmadığı ancak büyük olduğu durumlarda, bademciğin tümüyle alınması yerine lazerle küçültülmesi tercih edilmelidir.
Çocuklardaki uyku apnelerinde daha çok burun tıkanıklığına neden olan geniz eti ve bademciklere yönelik ameliyatlar yapılmaktadır. Büyüklerde ise daha çok damak, küçük dil, dil kökü ve yutak kısımlarına yönelik operasyonlar yapılmaktadır. Çocuk ameliyatlarının tamamına yakını, çocukların korku duymaması, bir şey görmemesi ve hissetmemesi için genel anestezi altında yapılır.
Çocukluk çağı apnelerinde, bazı özel doğumsal anomaliler dışında yüzde 100’e yakın başarı sağlanır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir