Çocuklarda Aşırı Bağlanma Duygusu Tehlikeli mi?

Çocuklarda Aşırı Bağlanma Duygusu Tehlikeli mi?

Çocuklarda Aşırı Bağlanma Duygusu

 Aşırı Bağlanma Alışkanlığa Dönüşmesin!

“Çocuktur unutur.” demeyin, bazı çocuklar unutmuyor! Çok sevdiği oyuncağı elinden düşürmüyor, bir şal uğruna ebeveynine hayatı zehir ediyor, annesinin saçını tutmadan uykuya dalamıyor. Eşya, bakıcı ya da anneye aşırı bağlanma, ileri yaşlarda tehlike arz edebiliyor.

Bebeklerin ilk iletişimini anneleri ile kurmasından daha doğal bir şey yok. Annenin çocuğu emzirmesi, kucağına alması, altını temizlemesi, uyutması gibi faaliyetler anneyle-bebek arasında bağlanma oluşturan ana etkenler. Bağlanma; güvenli, kararsız/kaygılı ve kaygılı/kaçınmacı olmak üzere üç ayrı şekilde gerçekleşiyor. Bu farklılıklar küçüğün karakter özellikleri ve ileride çevresiyle kuracağı iletişimde belirleyici rol oynuyor. Sonraki dönemde etrafını keşfetmeye başlayan çocuk, oyuncak gibi eşyalarla temas sağlıyor. Bu sırada minikler ilk önce eşyanın çıkardığı sese, kokusuna vs. özelliklerine göre onları tanıyor, seçicilik ve ardından bağlanma gerçekleştiriyor. Çocuğun bakıcı ve nesnelerle kurduğu bağ, yaşamının her bölümünde etkili oluyor. Bu iletişimin şekli ve süresi karakteristik farklılıklar gösterse de hemen her çocukta bağlanma olduğunu görülüyor. Bağlanma bir süre sonra bazı çocuklarda alışkanlığa dönüşüyor.

Madde bağımlılığına dikkat!

Yapılan çalışmalar, okul öncesi dönemde bakıcı ve nesnelere aşırı bağlanma davranışı gösteren çocukların ileri yaşlarında alkol ve uyuşturucu madde kullanma riskine işaret ediyor. İleride aile yaşantılarında problemlerle karşılaşma ihtimali de yüksek. Bütün bunlar göz önüne alınarak çocuklarda küçük yaşlardan itibaren sağlıklı bağlanma geliştirmesi sağlanmalı Ceyhun Caferov’a göre. Eğer bu alışkanlıklar ileri yaşlara kadar devam ediyorsa ve çocuğun veya ailenin hayatında olumsuzluğa neden oluyorsa mutlaka bir uzmana danışılmalı.

Çocuğun bağ kurduğu nesneler değişkenlik gösteriyor.  Bu bazen annenin bir eşyası olabildiği gibi, bir oyuncak da olabiliyor. Çocuğun bağ kurduğu eşyayı; bakıcısı, annesi, çevresi, yaşam deneyimleri ve yapısal özellikleri belirliyor. Örneğin annesiyle kaygılı yapıda bağlanma kuran çocuklar, geceleri anneye temas sağlayarak (saçını, elini tutarak) uyuyor. Yeni alınmış, sürekli oynanan veya model alınan hayali kahramanların oyuncaklarıyla uyumak da okul öncesi yaşlarda sıkça görülen başka bir örnek davranış.

Aşırı bağlanma anksiyete riski

“Çocukların nesnelerle bağ kurmasının sakıncalı yanları var mı?” diye sorarsanız, maalesef cevap “Evet.” Aşırı bağlanma gösteren çocuklarda ileri yaşlarda özgüven eksikliği, ayrılık anksiyetesi, okul reddi, yaygın anksiyete bozukluğu gibi sorunlar görülebiliyor. Çocuk psikiyatr Ceyhun Caferov, özellikle bakıcı veya anneyle patolojik bağlanma davranışı gösteren çocuklarda bu tür problemlerin sık görüldüğünü belirtiyor. Bu sebeple bakıcı ya da eşyalara (oyuncak) aşırı müptela olmayı engellemek gerekiyor.

3-4 yaşlarından itibaren çocuğun çevresiyle daha çok iletişim kurmasını, yeni şeyler keşfetmesini ve hayatına yeni renkler katmasını sağlamak çözüm olabilir. Örneğin kullandığı eşyaları değiştirmek veya farklılaştırmak, annenin haricinde diğer insanlarla (özellikle yaşıtlarıyla) vakit geçirmesini sağlamak gibi.

Kaynak: Yeni Bahar Dergisi
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uzmanı Dr. Ceyhun Caferov

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir