Cennetin Anahtarı Sıla-i Rahim’de

Cennetin Anahtarı Sıla-i Rahim’de

Cennetin Anahtarı Sıla-i Rahim'de

Bir ramazanı daha geride bırakıyoruz. Artık son günlere girdik, bayram yaklaşıyor. Bayram edecek halimiz kaşmışsa… İsrail her geçen gün zulmünü biraz daha arttırırken, insanların güvende oldukları tek bir yer bile kalmamışken, morglarda şehitler için yer kalmamışken ne kadar bayram edebileceksek … Ama yaklaşıyor işte.

Cennetin Anahtarı Sıla-i Rahim'de

Mademki bayram geliyor o zaman bizi cennete yaklaştıracak ve etrafımızdakileri mutlu edecek bir şey yapalım: sıla-i rahim. Sıla-i rahim biz Müslümanlara farz ve bunun zıddı olan kat’i rahim ise haramdır. Peki, nedir sıla-i rahim? Kişinin akrabalarıyla iyi geçinmesi, onlara iyilik ve ihsanda bulunması demektir. Akrabalarıyla ilişkisini kesen, iyiliği ve ihsanı terk eden kişi ise Allah katında mesuldür.

Cennetin Anahtarı Sıla-i Rahim'de

Sıla-i rahim dairesini biraz daha genişletmek ve kapsamını tam belirlemek adına âyetlerde yakınlık bağı olan kişiler şöyle sıralanmıştır; evvela kan bağı ile yahut evlenme yoluyla akraba olan kişiler, sonrasında komşular, aile dostları, öksüzler, yetimler, yoksullar ve diğer bütün müminlerdir.

Konuyla ilgili olarak Allah teâlâ, Kur’an-ı Kerîm’de; “Şüphesiz Allah adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder. Hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl, 90) buyurmuştur.

Peygamberimiz (sav) de hadis-i şeriflerde sıla-i rahimi tavsiye etmiştir:

Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin (ikramda bulunun), sıla-i rahim yapın, gece namaz kılmak için kalkın. Böylece selametle cennete girersiniz.” (İbn Mace, Et’ime,1)

Medine’ye gittiğinde ilk sözlerinde yine sıla-i rahim olmuştur:

Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin (ikramda bulunun), sıla-i rahim yapın, gece namaz kılmak için kalkın. Böylece selametle cennete girersiniz.” (İbn Mace, Et’ime,1)

Bayramda, burada sınırlı bir kısmına yer verdiğimiz âyet ve hadislerin bizlere tavsiye ettiğini yerine getirmeyi bir fırsat bilelim. Cennetin anahtarının burada olduğunu unutmayalım, bayramlar tatile çıkmak için değil ümmet olarak ifa ettiğimizin sonunda sevinci birlikte yaşamak içindir. Bireyler arasından başlayarak toplumun tamamına yayılacak olan beraberliğin ve duygudaşlığın kurulması içindir.

O halde yaralı olarak girdiğimiz bu bayramda Allah’ın bizlere emri olan akrabayı, eşi, dostu ve yetimi gözetmeyi ön plana alıp hayırda iyilikte yarışalım. Unutmayalım ki Müslümanlar olarak önce Allah’ın ipine sonra birbirimize sarılmadıkça bu felaketler bitmeyecek.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir