Bayram Eğlenceleri Caiz mi?

Bayram Eğlenceleri Caiz mi?

Bayram Eğlenceleri Caiz mi

Peygamberimiz Bayramda Neler Yapardı?

Resûlullah (sav) bayram günü yıkanır, koku sürünür, güzel elbiseler giyerdi. Bir rivayete göre kırmızı hırkasını giymeyi tercih ederdi. Bayram namazına gitmeden önce birkaç hurma yerdi.

Efendimiz (sav) bayram namazını kılmaya yürüyerek gider, gidip gelirken de farklı yolları kullanırdı. Bu davranışında daha çok sevap kazanma ve geçtiği yolların ahirette şahitlik yapması arzusu idi.

Hz. Muhammed (sav) bayram günlerinde çok daha fazla ibadet ederdi. Bir hadisinde,

“Her kim Ramazan ve Kurban bayram gecelerini Allah’tan ecir bekleyerek ibadetle geçirirse, kalplerin öldüğü gün onun kalbi ölmeyecektir.”

buyurur. Bu ibadetlerden maksat; Kur’an okumak, namaz, zikir, tekbir, tesbih, tehlil ve istiğfar gibi amellerdir.

Peygamberimiz (sav), bayram namazını kıldırmak için musalla (namazgâh) denilen genişçe bir alana giderdi. Namazın ardından hutbe okurdu. Hutbede sahabe efendilerimizin sadaka vermelerini teşvik ederdi. Bayramda sadaka vermekle, hem fakirlere yardım edilmiş hem de nefis bir kısım günahlardan arındırılmış olur.

Peygamber Efendimiz (sav) bayram günlerinin kalabalıkla ve büyük bir coşku içinde kutlanmasını arzu ederdi. Silahlarla yapılan folklorik gösterilere izin verirdi. Öyle ki Habeşlinin oynadığı mızrak kalkan oyunlarını Hz. Aişe Validemiz’le birlikte izlerdi. Bir bayram günü Hz. Aişe’nin yanında kız çocuklarının def çalıp oynamalarına izin verdi. Kısacası Gönüller Sultanı, İslamî ölçüler içinde eğlenmeyi ve bazı oyunları uygun görürdü.

Bayram namazından sonra Resûlullah (sav) ve sahabe efendilerimiz kendi aralarında bayramlaşırdı. “Allah sizin ve bizim bayramlarımızı kabul etsin.” anlamına gelen “Tekabbelallahu minna ve minküm.” derlerdi.

Bayram namazından sonra eve dönen İki Cihan Serveri (sav), iki rekât nafile namaz kılardı. Bayram namazından önce nafile namaz eda etmeyi uygun görmezdi.

Allah Resûlü (sav), sahabe efendilerimizin evlerine bayram ziyaretine gider, ikramlarını kabul ederdi. Kendisi de misafirlerine ikramda bulunurdu. Çocukları sevindirmeyi de ihmal etmezdi. Özellikle yetim ve öksüz çocukları sevindirir, onlara hediyeler verirdi.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir