Anne & Baba Olurken…

Anne & Baba Olurken…

Ayşegül-Aldemir-Yazıları-Anne-Baba-Olmak

İnsanlar , anne-baba olmaya dair ilk fikirlerini , yüksek ihtimalle , kendi gördükleri rol-modellerden yani kendi anne-babalarından öğrenerek oluşturmaktadırlar . Kişiler bazen kendi anababalarının disiplin tekniklerinin yanlış olduğuna kanaat getirerek , bilinçli bir biçimde , o yöntemleri kendi çocuklarında uygulamama konusunda kararlılık gösterirler . Bazen de , kişinin kendi anababasının çocuk yetiştirme tarzları etkili olsa bile o kişiler mutlaka iyi anababalar olamayabilirler .

Bu kısır döngüyü kıran en temel unsur eğitimdir ! Özellikle yeni oluşumlar , anababa okulları , kitaplar , doğru modeller , çocuk gelişimi dersleri bu açıdan önemli katkılar sunmaktadır . Anababa olmaya aday kişilerin , çocuklara dair deneyimi , çocuk gelişimine dair bilgisi , çocuklarla kurulan iyi iletişimi de kuvvetlendirmektedir . Ancak yine de çocuk gelişimine dair hazır reçeteler ile hareket etmek de kimi zaman yanıltıcı olabilir . Özellikle modern anneler , çocuklara dair her şeyin kitaplarda yazılı olduğunu düşünmektedir . Oysaki her çocuk özeldir ve biriciktir . Bu nedenle her çocuk kendi bireyselinde ele alınmalı , genel kaideler doğru anlaşılmalı ve bu kuralların çocuk gelişimine uygulanması sırasında her çocuğa kendi sınırları çerçevesinde yaklaşılmalıdır .

Yapılan akademik çalışmalar sonucunda , anababa olmak için iyi bir donanıma sahip olmayan insanların , sağlıklı bireyler yetiştiremeyeceği ortaya konulmaktadır . Anababa olmaya henüz hazır değilken , erken yaşta yapılan çocukların da yine kendi hayatlarında , özellikle ruh sağlığı açısından ileride sıkıntılar yaşadıkları yapılan çalışmalar ile de aşikardır! Topluma aykırı davranışlar bir kez oluştuğunda , geriye döndürme ihtimali oldukça zordur . Bu nedenle anababa olmak ciddi bir mesai gerektirmektedir!

Her insan muhakkak ki ideal bir anababa olabilmek için yola çıkmaktadır . Ancak bazı durumlarda çocuklar ciddi anlamda zedelenme yaşamakta ve bu durum anababa ile çocuk arasındaki iletişimi de olumsuz yönde etkilemektedir .

Ayşegül-Aldemir-Yazıları-Anne-Baba-Olmak

Çocuk yetiştirmenin bir başka yönü de , bir çiftin kaç tane çocuk sahibi olacağı ve bu çocuklar arasında ne kadar zaman aralığı bulunması gerektiğidir . Masabaşı kuramlar bu anlamda insanlara çok fazla yol gösterememektedir . Bunun yerine uygulamalı saha çalışmaları ile veriler sunmak çok daha anlamlı olmaktadır . Özellikle hızlı nüfus artışı , zorlaşan hayat koşulları çiftlerin iki çocuktan daha fazla çocuk yapmama konusundaki düşüncelerini pekiştirmektedir . Veriler göstermektedir ki , özellikle son yıllarda vasektomi ( erkeğin kısırlaştırılması ) ve tüp bağlatma ( kadının kısırlaştırılması ) ameliyatları hızla artmaktadır . ‘‘ İki çocuk , iki yıl arayla , ilki oğlan , ikincisi kız ’’ şeklinde sunulan çocuk edinme ideali acaba bugünü de karşılamakta mıdır ? Bugün özellikle duruma çocuk açısından bakılması gerektiğini düşünen bakış açıları vardır . Yeni bir kardeşin gelmesi , zihin gelişiminin yükseldiği , dilin öğrenildiği , benlik algısının oluşmaya başladığı 18-36 aylık bir çocuğun omzuna ağır yükler bindirebilir . Ancak büyük çocuklar için durum biraz farklıdır , ki büyük çocuklar genelde bir kardeş daha isteme eğilimi göstermektedirler . Anne ve babanın yeni bir çocuğa , ve çocuğun yeni bir kardeşe uyum sağlamasının da böyle durumlarda daha kolay olduğu görülmektedir .

1950 sonrasında , tüm dünyada geniş ailelerden daha mahrem ve daha küçük ailelere doğru bir gidiş görülmektedir . Geniş ailelerde çocuklar daha fazla model ile beraber olmakta , akşam büyük sofralarda kalabalık yemekler yenmekte ve bireyler birbiriyle daha fazla etkileşimde bulunmaktadır . Ancak bugün mahrem ve daha özel olan çekirdek aile yapısı , hayatın getirdiği doğal bir zorunluluktur.

Bir çocuk kendinden yaşça büyük başka bir çocukla , yaşça büyük bir ergenle , bir yetişkinle kısacası daha fazla kişiyle iletişim kurdukça kazanımları da daha fazla olmaktadır . Bugünkü çekirdek ailelere baktığımızda çocuklara dair tüm sorumluluk anne ve babanın üzerindedir ve bu sorumluluk anababalar için ciddi bir yüktür . Anababalar , çocuğun sorumluluğunu , öğretmen gibi uzmanlarla paylaşabilirler ancak çocukların öğretmenle anlamlı bir ilişki kurma olasılıkları , tüm popülasyon içinde düşüktür . Çekirdek ailede büyütülen çocukların , tam da bu nedenle , daha fazla insanla iletişim kurmasına olanak verilmelidir . Akraba ziyaretleri , anababalar dışında yetişkin başka kişilerle kurulan temaslar çocukların gelişimi için çok kıymetli kaynaklardır !

Ayşegül-Aldemir-Yazıları--Anne-Baba-Olmak

Bir anne açısından düşünüldüğünde , çocukların arasının en az iki yıl olması , bir sonraki gebelikten sonra annenin fiziken ve ruhen tam olarak normalleşmesine imkan tanımaktadır . Aynı zamanda anne ve babalar , yaş farkının az olmasını , çocukların birlikte , arkadaş gibi büyümesini istedikleri için de tercih etmektedirler . Başka bir faktör de ebeveynler , kardeşler arasındaki yaş farkının az olmasını , çocuk büyütmenin yaşamlarında daha kısa bir süre almasını istedikleri için de seçme eğiliminde bulunmaktadır .

Evlilikler içinde , kardeşler arasındaki ideal yaş aralığının ne olması gerektiği konusu tam olarak anlaşılmış değildir . Christensen gibi psikologlar çocuklar arasındaki farkın çok önemli olmadığını düşünmektedir . Sonuçta önemli olan şey , evlilikteki huzur ve mutluluğun istikrarıdır . Çocuk yapmayı planlamak , bir çocuğu yetiştirebilmeye yetenekli olmak ve en önemlisi anababa olarak doğacak çocuklara mutlu bir yaşam sunmak tüm becerilerin başında gelmektedir .

Unutulmamalıdır ki , her şey sevgi ile yoğrulduğunda güzeldir , her zorluk sevgi ile aşılabilir ve her başlangıç sevgi ile güzelleşir ! Çocuklarınızı sevin ve onlara sevmeyi öğretin …

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir