Zayıflamak Niyetiyle Oruç Tutmak Caiz mi?

Zayıflamak Niyetiyle Oruç Tutmak Caiz mi?

Zayıflamak Niyetiyle Oruç Tutmak

Oruç Allah’ın emridir, İslam’ın beş şartından biridir ve bir ibadettir. Orucu Allah emrettiği için tutarız ve amaç da Allah’ın rızasını kazanmaktır.

Bunun dışında bir niyet ve amaç, orucu ibadet olmaktan çıkarır, bir çıkar ve beklenti haline getirir. Kur’ân’da,

‘Ey iman edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınıp korunasınız diye size farz kılındı.’

(Bakara, 2:183) Buradaki sakınmaktan ve korunmaktan maksat, günahlardan çekinmek ve uzak durmaktır, nefisin isteklerine boyun eğmemektir.

Bu ibadet yönünü göz önünde tutulmaz da diyet, fazla kiloları verme, sağlıklı bir vücuda sahip olma gibi düşünceler öne çıkarsa, bu dünyevi bir iş ve sıradan insani bir olay haline gelir ki, bunun oruçla ve Ramazan’la bir ilgisi kalmaz.

Bu arada oruç tutan kimseler bu vesile ile günlük beslenmelerine dikkat ederler, gün boyu aç kalmakla mideyi dinlendirirler, bir tür perhize girerler, ama bunlar Allah’ın emrine uymanın verdiği maddi bir sonuçtur. Dini terimiyle söyleyecek olursak, bir hikmettir. Fakat oruç hiçbir şekilde bu sonuçları gözeterek ve elde etmek için tutulmaz ve tutulmamalıdır. Oruç tutmakla mide dinlenirken, asıl itibariyle kişinin manevi hayatı zenginleşir. Emir dinlemeyi öğrenir, nefsini dizginler, kalbini ve ruhunu yüceltir. Bu durumda mide ağlarken kalp, akıl ve ruh gibi duygular gülerler, sevinirler.

Oruç ve Diyet

Orucu ilaç gibi hem maddi hem de manevi bir perhiz ve diyet olmak görmek en doğrusu ve en güzelidir. Tek yönlü değerlendirmek orucun özünü zedeler, amacı dışına çıkarır.

Tutulan oruç, kılınan namaz, zekat, hac gibi tüm ibadetler, Allah’ın rızasını aramak için yapılmalı, dünyevi bir maksat veya gösteriş için yapılmamalıdır.

Sözgelimi namaz bir spor; oruç bir perhiz olarak görülmemelidir. Hem ibadet hem zayıflama niyetiyle oruç tutmak kulluk ruhuna uygun düşmeyen bir durumdur. Ancak, Allah rızası için oruç tutan bir kimsenin, bu vesileyle aynı zamanda zayıflamasının da bir sakıncası olmaz.

Zaten orucun en mükemmeli, mide gibi bütün duygulara; göze, kulağa, kalbe, hayale, fikre bir çeşit oruç tutturmaktır. Yani bu duyguları haramlardan, gereksiz ve boş şeylerden uzaklaştırmak, her birisini özel kulluğa çekmektir. Mesela dilini yalandan, gıybetten ve çirkin sözlerden ayırmakla ona oruç tutturmak; onu Kur’ân, zikir, tesbih, salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmektir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir