Obsesif – Kompulsif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Obsesif – Kompulsif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Obsesif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Günlük hayatta insanların birbirlerine, “çok obsesifsin” ya da “o çok obsesif biri” gibi yakınmalarını sık duyar olduk. Toplumsal platformda, bazı doğru kullanımlarının yanında, obsesifkompulsif kavramlarının daha ziyade yanlış kullanımlarını görmekteyiz. Toplumsal popülasyonda görülme sıklığı oldukça yüksek olan OKB yani obsesif-kompulsif kişilik bozukluğunun, tanı, teşhis ve tedavi süreçlerine gelin birlikte bakalım.

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğunun temel özelliği, genç erişkinlik döneminde başlamasıdır. Çok değişik koşullar altında ortaya çıkan aşırı mükemmeliyetçilik, düzenlilik, kendini ve başkalarını denetleme, kontrol etme isteği ile kendini ifşa eder. Bu özellikler, kişinin açık ve esnek olmasını engeller.

OKB’ye sahip kişiler, her şeyi en iyi ve kusursuz biçimde yapmak isterler. Kendisinin veya bir başkasının yaptığı bir işi öyle kolay kolay beğenmezler. Tipik bir özellik olarak, yaptığı bir şeyi beğenmediğinde, onu tekrar tekrar bozup, yeniden yapabilir. İnce eleyip, sık dokuyan insanlardır. Ayrıntılara çok fazla takılırlar, kılı kırk yaran bir yapıya sahiptirler. Kısa sürede bitebilecek bir işi saatlerce sürdürebilirler. Bu nedenle, işlerini vaktinde yetiştiremez. En iyisini yapmak isterken, bir de bakar ki hiçbir şey yapmamıştır.

OKB sahibi bireyler, zamanı iyi kullanamazlar. Önemsiz ayrıntılarla çok fazla zaman kaybederler. Sınav esnasında, bütün soruların cevabını bildiği halde, tüm sınav süresince birinci soruyu yanıtlamakla ve birinci soruda yaptığı çözümün kenarını, köşesini silip düzeltmekle vakit harcayan çokça öğrenci bulunmaktadır. Bazı durumlarda ise, kişi zamanı planlamaya o kadar vakit harcar ki, zamanı planlamaya uğraşırken, asıl işi ve uğraşını unutacak boyuta da gelebilir.

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu, düzene ve sıraya aşırı vurgu yapan bir psikolojik rahatsızlıktır. Sanki kişilerin amacı, işi bitirmek değil, düzeni ve sırayı korumaktır. Karşısındaki insanlara iş verirken hep kaygı duyar. Çünkü karşısındaki insanların o işi doğru yapamayacaklarını düşünmektedir. Genelde her işi kendisi yapmaya kalkar. Özellikle çalışma hayatında, OKB, bu özelliğinden dolayı kişilerin üzerindeki iş yükünü de arttırmaktadır. Bu kişiler bu nedenle işte çok vakit geçiren, ailesine ve kendisine az zaman ayıran bir karaktere de sahiptirler.

OKB insanı kuralcıdır. Her şeyin istisnasız kuralına uygun olmasını ister. Kuralların ruhuna değil, lafzına önem verirler. Bazen mevcut kuralların dışında kendileri de kurallar koyabilir ve bu kurallara uymayanları cezalandırabilirler. Mesela bazı öğretmenler, sınav kağıdını okurken, öğrenci cevabı doğru vermiş olsa bile, kırmızı kalem kullanmadığı ya da soruları sırayla yapmadığı için puan kırabilmektedir. Bu durum tipik bir OKB durumudur.

OKB insanlarının süperegoları aşırı baskındır. Güçlü bir sorumluluk duygusu taşırlar. Ahlaki konularda aşırı katı, dürüst ve tutucudur. Sık karar değiştirirler ve çabuk karar veremezler. Önemli kararları erteler. İnsanlarla olan ilişkilerinde de katı ve dirençlidir. Duygularını ifade etmekte zorlanır ve genelde ciddidir.

OKB’nin bir başka özelliği cimriliktir. Parasını harcayamaz. Para, gelecek için bir güvencedir. Artık maddi ve manevi değeri kalmamış, eski hiçbir eşyayı atamaz. Sürekli bir biriktirme eğilimi içindedir. Çıkarı, menfaati yoksa başka insanlara ikramda bulunmayan insanlardır. Çekingen, paranoid ya da pasif-agresif kişilik özellikleriyle birlikte bulunabilir.

OKB, psikanalitik kuramın desteklediği görüşe göre, özellikle anal dönemde ( 1.5-3 yaş ), katı tuvalet eğitimine bağlı olarak ortaya çıkan bir saplantı olarak görülmektedir. Titizlik, inatçılık, biriktirme, cimrilik gibi özelikler, Freud’un bu dönemde ortaya çıktığını varsaydığı durumlardır. Freud’un bu görüşleri popülerliğini günümüzde yitirmiş olsa da , OKB hastalarının pek çoğunda görülen tuvalet eğitimi ritüelleri, bu görüşü destekler niteliktedir.

Her bireyde nevrotik düzeyde birtakım hafif psikolojik rahatsızlıklar muhakkak vardır. Ancak burada kriter; varolan rahatsızlığın kişinin normal yaşam rutinini bozup bozmadığıdır. Kişiler artık rahatsızlığından dolayı gazete bile okuyamıyor, yolda yürüyemiyor ise muhakkak bir psikiyatrik destek alması gerekmektedir. OKB’de bahsettiğimiz özelliklerin biri, ikisi az önce de vurguladığım gibi normal bireylerde de bulunabilir. Ancak;

  • Yapılan etkinlin asıl amacını unutacak derecede ayrıntı, kurallar ve listelere takılıyorsanız
  • Organizasyon ve program ile gereğinden fazla uğraşıyorsanız
  • İşlerin bitirilmesini engelleyen ve zorlaştıran bir mükemmeliyetçiliğe sahipseniz
  • Ekonomik ihtiyaçlarla bağlantısız bir şekilde, boş zamanlarınızı sevdiklerinizden yoksun bir şekilde geçiriyorsanız
  • Kültürel ya da dini bir temele dayanmadan, aşırı ahlaki ve katı bir tutum sergiliyorsanız
  • Özel bir değeri olmasa dahi, eski ve işe yaramaz olan eşyaları elinizden çıkaramıyorsanız
  • Bir işi başkaları sizin gibi yapmadığında, o kişilere görev vermekten kaçınıyorsanız
  • Para harcama konusunda, hem kendinize hem de başkalarına cimriyseniz
  • Çok inatçı ve katı davranışlara sahipseniz ve bu özelliklerden birden fazlasının davranışlarınıza hükmettiğini düşünüyorsanız muhakkak bir uzmana danışınız.
  • Hayat bazen yorduğunda insanı, her şeyin geriye dönüşü olmayacak bir noktaya gelmesine engel olmak için, önceden tedbir almak çok önemli. Hayat, bize vaad edilmiş kısa bir süre. Ve bu kısa süre içinde, bizim daha iyi bir kul olmamıza ket vuracak her şeyi yolumuzdan kaldırmalıyız. O yüzden, psikolojik rahatsızlıklarda yardım almaktan çekinmeyin.

    Allah, daimi sağlık ve huzur versin.

    Selam ve dua ile

    Yorumlar

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir