Düğünde Takılan Takılar Benim mi?

Düğünde Takılan Takılar Benim mi?

Düğünde Takılan Takılar

Türk toplumu olarak örf ve adetlerimize göre evlilik birliğine adım attığımız o günde ‘düğün’ bize eş dost akrabadan ziynet eşyası olarak hediyeler takılır. Evlenen çiftlere o günün bir hatırası olarak ya da çiftin ihtiyaçlarını karşılasın diye verilir. Bazen de bu hediyeler evleneceğimiz erkeğin kendisi ya da ailesi tarafından da ayrıca hediye edilir.

Evlilik öncesi nişan merasiminde de takı takıldığını görmekteyiz. Bazı yörelerde takılacak takıların miktarı, modeli, şekli belli iken, bazı bölgelerde bu kısıtlama yapılmadan kişilerin kendi imkânlarına göre takması ve hatta takmaması beklenebilir. Dini olarak erkeğin taktığı takıları kadının mihri kabul edenlerde vardır. Ana kıstasta unutulmaması gereken bu takıların ‘hediye’ kabul edilmesidir.

Evlilik birliği içinde mutlu huzurlu bir yuvada bu ziynet eşyalarının kime ait olduğunun hiçbir önemi yoktur. Hatta evli çiftler konut edinmek istediklerinde bu ziynet eşyalarını ortak kararları ile satıp kullandıklarını da görmekteyiz. Taki tarafların arasındaki mutluluk sona erip ayrılma aşamasına geldiklerinde bu takıların maddi karşılığı dava konusu olabilmektedir.

Evlilik birliğinin sona erme aşamasına gelindiğinde tarafların belirledikleri mal rejimi (mal ayrılığı-mal ortaklığı) önem kazanacaktır. İşte bu takılar da bu rejim için de değerlendirilecektir. Bu değerlendirme içinde takıların satılıp herhangi bir mülk edinilmesi halinde de tespiti değişecektir.

Kadına takılan takılarla ilgili genel kural, “Evlilik sebebiyle eş, eşin ailesi ve eşinin yakın akrabaları” tarafından takılan ziynet eşyaları Medeni Kanun gereğince kadının kişisel malı sayılır. Kadına hediye edilmiş olarak kabul edilir. Bu durum Yargıtay’ın 2002 yılında verdiği bir kararında da:

“Ziynet eşyaları kadına aittir. Boşanma durumunda bunlar iade edilmez ve kadının geri verme yükümlülüğü yoktur”

şeklindedir. Daha sade bir dille ifade etmek gerekirse, kadına takılan takılar evlilik hediyesi olarak verilir ve örf ve adet hukukuna göre de bağışlanmış sayılacaktır. Bağışın iadesi de istenemez. Örnek veriyorum; düğünde teyzenin taktığı takı nasıl ki boşanma durumunda geri istenemiyorsa, erkekte kadından bunları geri isteyemiyor.

Diyelim ki takılan takılar kocaya verildi. Sonra da takıların iadesi yapılmadan boşanma gerçekleşti. Bu durumda kadın dava yolu ile tazminini talep edebilecek, takıların geri iadesini isteyebilecektir. Tabi bu talebin zaman aşımına tabi olduğunu ve ispat yükümlülüklerinin de yerine getirilmesi gerektiğini unutmayalım.

Ziynet eşyalarının geri iadesinin talep edilmesinde, koca tarafından evin ihtiyaçları için kullanıldığı iddiası karşısında Yargıtay’ın baskın görüşüne göre “Erkek evin ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür” şeklindedir.
Takılar mutlu bir evliliğin hediyeleridir. Evlilik birliğinin devamında ortak hayatın kullanımı için elbette ki kullanılabilir. Umarım eşler bireysel ve kötü alışkanlıklar için bu takıları kullanmaz ve yuvalarını bozmazlar.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir