Çocukların Eğitiminde Televizyonun Yeri

Çocukların Eğitiminde Televizyonun Yeri

Ayşegül Aldemir Yazıları

Son yıllarda birçok anababa televizyon seyretmenin , çocukların toplumsal gelişimi ve özellikle de saldırgan davranışları üzerindeki etkilerine ilgi göstermeye başlamıştır . Peki özellikle de bilişsel gelişimin hızlandığı 2-6 yaş arası okul öncesi çocukların televizyona olan yakınlıkları konusunda nasıl bir yol izlemeliyiz ?

Okul öncesi çağdaki oyun çocukları , televizyon karşısında haftada ortalama 22-25 saat harcamaktadırlar . Televizyona olan bu büyük ilgi nedeniyle anababalar , çocuklarının görmekte ve işitmekte olduğu özgül mesajlarla , hatta televizyon seyretmenin edilgen ve pasif doğasıyla gitgide artan bir biçimde ilgilenmektedirler . Bu noktada anababaların sorularına gelen ilk yanıt Susam Sokağı programı idi . Bu program , ticari olan programlara karşı sunulan en iyi alternatiflerden biri oldu . Programın geliştiricileri , televizyonun , ardı ardına öğretim yapmaya olanak vermeyen sınırlı bir eğitim aracı olduğunu , eğlencenin bir zorunluluk olduğunu ve çocuk seyircilerin davranışı üzerinde tam kontrolün sözkonusu olmadığını biliyorlardı . Bu sınırlılıklar karşısında Susam Sokağı’nın amacı harfler ve sayılar gibi simgesel tasarımlar , sınıflama ve sıralama gibi bilişsel kazanımlar , akılyürütme , problem çözme becerileri ve çevredeki dünyanın farkında olma yoluyla öğretim verebilen eğitsel yaşantıları çocuklara kazandırmaktı .

Ayşegül Aldemir Yazıları

Susam Sokağı programının etkileri konusunda pek çok değerlendirmeye rastlamak mümkündür . Genel olarak ifade etmek gerekirse , programı seyreden çocukların harf , sayı , nesne ilişkileri konusunda beceriler kazandıkları sonucuna varıldı . Program ne kadar sık seyredilmiş ise sağladığı bilişsel kazançlar da o kadar yüksekti .

Bugün ise televizyondaki eğitsel programların alternatiflerinin oldukça zenginleştiğini görmekteyiz . Hatta doğrudan bebek ve okul öncesi çocuklara hitap eden televizyon kanalları dahi bulunmaktadır . Ve son yapılan çalışmalar , doğrudan çocuklara yönelik yapılan eğitsel programların zihinsel gelişimi arttırdığını ve zeka gelişimine katkıda bulunduğunu göstermektedir . Ancak yine de buradaki ince sınır çizgisini aşmamaya dikkat etmek gerekir . 2-6 yaş çocuklara , anababanın sunduğu doğru çevresel koşullar bilişsel gelişimi de hızlandırmaktadır . Fakat çocukların çok uzun süre televizyon izlemesi yine de doğru değildir . Yapmamız gereken odur ki , çocuklarımızı doğru programlara yönlendirmemiz gerekmektedir . Televizyondan çocuklara iletilen her mesajın , çocukların zihinlerinde yer ettiğini biliyoruz , bu nedenle şiddet ve saldırganlık öğeleri içeren program tasarımlarından da çocuklarımızı uzak tutmamız gerekmektedir .

Hayatın ilk yılları bilişsel gelişim açısından oldukça hassasiyet taşımaktadır . Çocuklarda büyüme ve gelişme de bu dönemde oldukça hızlıdır . 0-6 yaş , çocukların dünyayı anlamaya çalıştığı , sosyalleşmeye başladığı , arkadaş edindiği önemli zaman dilimleridir . Bu nedenle aşırı televizyon izleyen çocuklar sosyalleşme sürecini sağlıklı atlatamamaktadır . Televizyondan alınan rol-modeller çocukları iyi yönde etkileyebileceği gibi , olumsuz yönde de etkileyebilmektedir . Çocukların doğru bir televizyon izleyicisi olmaları , onları doğru programlara yönlendirmekle sağlanabilir .

Ayşegül Aldemir Yazıları

Televizyonla ilgili hatalı uygulamaları düzelttiğimizde , televizyonu çocuklarımız için bir risk faktörü olmaktan da kurtarmış oluruz . Bu hatalardan biri , televizyonu bir bakıcı gibi kullanmaktır . Bazı anne ve babalar için televizyon çocukları susturmanın başka bir yoludur , ancak bu oldukça yanlış bir kullanımdır . Televizyon , çocuğu pasifize etmek için kullanılmamalı , aksine çocuğa yeni öğrenmeler kazandırmak adına , çocuğun aktif katılımın gerçekleştiği bir etkinlik olmalıdır . Başka bir yanlış kullanım ise televizyonun çocuklara bir ödül ya da bazen bir ceza olarak sunulmasıdır . Çocukların yemek yerken ebeveynlerini bazen çok zorladığını hepimiz biliyoruz ancak yine de böyle bir durumda çocuğu televizyon ile edilgen kılmak yerine ona masallar anlatarak ya da ilgisini çekebilecek oyunlara yönlendirerek yemek yedirmek çok daha uygun olacaktır . Çocuk üzerinde kontrol sağlayamayan anababalar bu hataya oldukça sık düşmektedir . Anne ve babanın çocuğa yönelik ilgisiz ve ihmalkar tutumu da çocuğun daha fazla televizyon seyretmesine kapı açmaktadır . Çalışan anne ve babaların çocukları , ya da az ilgi ve sevgi gören çocukların televizyona çok daha düşkün olduğu da yapılan çalışmalar ile desteklenmektedir . Bu ise çocuğun daha asosyal bir yaşam formuna sahip olmasına neden olmaktadır .

Ayşegül Aldemir Yazıları

Anne ve babalara bazı öneriler sunmak gerekirse ; öncelikle dürüst olarak televizyon konusunda kendimizin ve çocuklarımızın tutumlarının tam bir tespitini yapmamız gerekmektedir. Evde televizyon sayısı mümkün mertebe bir tane ile sınırlandırılmalıdır . Yemek odasında , çocuk odasında televizyon bulundurmamaya özen gösterilmelidir . Mümkünse haftada bir gün hiç televizyon seyretmemek ve bunun yerine kitap okuma gibi çocuğun ilgisine yönelik etkinliklerde bulunulmalıdır . Çocuk televizyon izlerken yalnız bırakılmamalı ve gereken noktalarda çocuklara açıklamalar yapılmalıdır . Çocukların , 1-2 saatten fazla televizyon izlemelerine müsaade edilmemelidir . Ve çocukların izleyeceği programlar önceden belirlenmeli ve sadece o programın saatinde televizyon açılmalı , program bittiğinde televizyon kapatılmalıdır .

Ayşegül Aldemir Yazıları

Anne ve babalar , çocukların televizyondan çok fazla uyarıcı aldığını , hayata ve bilişsel gelişime yönelik pek çok konuyu televizyondan öğrendiklerini reddemez . Önemli olan televizyon yayınlarının , izleyici kitle olan çocuklara doğru uyarlanmasıdır . Kararında bir izleme dozu ve amaçlı programlar , televizyonun , çocuklar üzerinde bir eğitmen olmasını da sağlayacaktır .

Bir zamanlar eski bir Federal İletişim Komisyonu üyesinin de söylediği gibi , ‘‘ Her televizyon eğitsel televizyondur . Tek sorun ne öğretildiği sorunudur . ’’

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir