Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıl Dönümü

Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıl Dönümü

Çanakkale-Zaferi

“Ey şehîd oğlu, şehîd isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.”

Çanakkale Harbi’ndeki İngiliz kumandanı târihçi Hamilton da, hakîkati şöyle îtiraf etmiştir:

“Bizi Türkler’in maddî gücü değil, mânevî gücü mağlûb etmiştir. Çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı. Fakat biz, gökten inen güçleri müşâhede ettik!..”

Yine Hamilton’un bir kâbus diyerek anlattığı şu rü’yâsı da ibretlidir:

“… Korkunç bir rü’yâ gördüm. Bu, rü’yâdan ziyâde bir kâbus idi. Helles kıyılarında boğulmak üzere idim. Boğazımı demir kıskaç gibi sıkan bir el beni suyun dibine doğru çekiyordu. Uyandığım zaman ter içerisinde idim ve titriyordum. İçimde, çadırımda yabancı birisi varmış gibi bir his vardı… Şimdiye kadar böyle korkunç bir rü’yâ görmemiştim. Çanakkale’nin meş’um (uğursuz) olduğu fikri aklımda yer etmeye başladı. Bu histen saatlerce kurtulamadım. Sanki biz daha buralara gelmeden âkıbetimiz kararlaştırılmıştı ve şimdi de üzerimizde icrâ ediliyordu…”
Churcill, muhârebe sonrası niçin mağlûb olduğu sebebiyle muhâkeme edilirken itâb edici ağır suâller karşısında iyice darlandığı bir sırada mahkeme hey’etine şöyle haykırmıştır:

“–Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türkler’le değil, Allâh ile harbettik!.. Tabiî ki yenildik…”

Düşman kumandanlarına bu itirafları yaptıran Çanakkale harbinde yaşanan ulvî hâdiseler, Cenâb-ı Hakk’ın nusret ve inâyetini açıkça sergilemektedir.

Rasûlullah (sav) buyurdular: “Sizden biriniz karıncanın ısırmasından ne kadar acı duyarsa, şehit olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar.”
(Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 26.)

Rasûlullah (sav) buyurdular: “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister.” (Buhârî, Cihâd 21; Müslim, İmâre 109.)

Rasûlullah (sav) buyurdular: “Malı uğrunda öldürülen şehittir; kanı uğrunda öldürülen şehittir; dini uğrunda öldürülen şehittir; ailesi uğrunda öldürülen şehittir.” (Ebû Dâvûd, Sünnet 29; Tirmizî, Diyât 21)

Kaynak: www.2g1d.com
[Osman Nuri Topbaş, Abide Şahsiyetleri ve Müesseleriyle Osmanlı, Erkam Yay.]

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir